menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Krizin Yeni ve Derinleşen Adresi: Lübnan

31 42
25.06.2024

Lübnan, tarih boyunca hep çok kültürlü idi. Akdeniz’de ilk ticari imparatorluğu Fenikeliler kurmuştu. Sonrasında Roma, Arap ve Osmanlı egemenliğine girdi. Ticaretin getirdiği çok kültürlü ortamda Ortodokslar, Katolikler, Sünniler, Şiiler, Nusayriler yan yana oldu.

Lübnan’ın bu çok kültürlü yapısı Osmanlı’nın gerilemesiyle adım adım sorun olmaya başladı. Bölgedeki Hristiyan nüfusu koruma bahanesiyle Fransızlar ve Ruslar çekişti. Ülkedeki karışıklıkların üstesinden gelmek için Osmanlı İdaresi, 1861 ve 1864 yıllarında Cebel-i Lübnan Nizamnamesini yayınladı. Bölgedeki dini ayrımlara dayalı sistem, bugünkü krizin nüvelerini ekecek şekilde Lübnan’ı ulus devlet mantığından uzak bir şekilde modern dünyaya taşıdı. Cebel-i Lübnan Nizamnamesinde görülen Cumhurbaşkanının Marunî Hristiyan, Başbakanın Sünni Müslüman ve Meclis Başkanı’nın Şii Müslüman olması gibi düzenlemeler bu modelin bir sonucu olarak bugüne kadar geldi.

Birinci Dünya Savaşı sonrasında bölge Fransız Mandası altına girdi. Fransızlar bölgeye kısa süre hükmetse de, geleneksel olarak Doğu Akdeniz’de etkileri yüksek bir yapı kurdular. Bölgedeki Maruni Katoliklerin hamiliğini üstlendiler. Şiilerin hamiliğini ise Hizbullah aracılığıyla İran üstlendi. Bu durum ülkeyi sürekli bir kriz dehlizine soktu. Özellikle Hizbullah'ın güvenlikçi politikaları ve ülkedeki siyasi boşluk, bu grubun otoritesini artırırken çatışmaları derinleştirdi.

Bölgede zaman içinde demografi önemli oranda değişti. Her siyasi sistemde kriz yaratacak bir unsur olan az temsil nedeniyle nüfusu giderek daha çok artan Müslümanlar sistemden rahatsızlık duydular. Daha fazla temsil istediklerinde ise Lübnan 1975-1990 yılları arasında uzun bir iç savaşa düştü. Sonrasında ise bir........

© Yeniçağ


Get it on Google Play