menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Üçüncü Dünya Savaşı, “İslâm’a Karşı İslâm Savaşı” olarak planlanıyor… (2)

215 37
04.08.2024

Arnold Toynbee, Osmanlı’nın tarihten çekilmesini Ehl-i Sünnetin çökertilmesi olarak tarif eder. Bölgenin haritaları jeo-stratejik öncelikler üzerinden değil, teopolotik öncelikler üzerinden çiziliyor.

O yüzden Birinci Dünya Savaşı’nı bizi / İslâm’ı durdurmak için çıkardılar. Allah İkinci Dünya Savaşı’nı başlarına belâ etti. Üçüncü Dünya Savaşı’nı da bizim gelişimizi durdurmak için çıkaracaklar…

Asıl “Büyük Oyun” şimdi başlıyor:

İsrail-İran gizli ittifakı Ortadoğu’yu kana bulayacak…

Bunun ilk ürpertici işaretleri son iki gündür yaşanıyor: Önce İsrail, Beyrut’u bombaladı. Sonra da bugün #Hamas lideri İsmail Heniyye, Tahran’da düzenlenen bir suikast sonucu şehit edildi.

İran, Hamas liderini koruyamayacak kadar âciz bir devlet mi?

Aslâ!

İran varlığını İsrail’e borçlu.

İsrail de varlığını İran’a.

Bin yıl önceki büyük oyun aynen sahneleniyor: Biz, bütün Müslümanlar bir taraftan Moğol, diğer taraftan Haçlı sürüleriyle boğuşurken Şia, bizimle savaşmıştı!

İnanılır gibi değil ama bugün yaşanan gerçek de aynen bu: ABD, İngiltere, Rusya ve Avrupa İslâm dünyasını kan gölüne çevirirken, İran hem Batılılara hiçbir zarar vermeden Batılılarla savaşıyormuş gibi yapıyor ama hem de İslâm dünyasına dönüyor “vahdet” diyor ama vahşetin en alasını yapıyor: Sadece Suriye’de yarım milyon Sünnî Müslüman’ı katletti.

İran her zaman İslâm dünyasının çıbanbaşı olmuştur. Dün, Şam’a, Kahire’ye, Kuzey Afrika’ya, Türk dünyasına yerleşmişti hem fiilen hem zihnen / akîdevî olarak.

İşte tam bu sırada Selahaddin tarih sahnesine çıktı: Bir yandan Haçlılarla boğuştu, Haçlıları Kudüs’ten defetti, diğer yandan da biz Haçlı ve Moğollarla ölüm-kalım savaşı verirken bizimle savaşan Şiileri ta Tunus’a kadar kovalamak zorunda kalmıştı.

Selahaddin’in yaptığı ilk iş, Şia akidesi üzerine kurulan El-Ezher’i silbaştan Sünnîleştirmek olmuştu. Ancak akîdevî birlik sağlanınca siyasî dirlik sağlanmış, bin yıl sürecek kalıcı bir barış, huzur ve kardeşlik ortamı tesis edilmişti.

İran, emperyalistlerin maşası burada. Bir yandan........

© Yeni Şafak


Get it on Google Play