Gazze’yi bilmeyen Çanakkale’yi ne bilsin?
Yeni eğitim-öğretim dönemi hayırlı olsun, daha sağlıklı, fikri hür, aklı hür, vicdanı hür, kendini, rabbini, milletini, tarihini gerçekten bilen nesillerin yetişmesi yolunda verimli, etkili ve faydalı bir yıl olsun.
Yeni dönemin “Çanakkale’den Gazze’ye bağımsızlık ruhu ve vatan sevgisi!” konulu özel dersle başlamış olması tam da yeni nesillerin kendilerini, rablerini, milletlerini ve tarihlerini hakkıyla bilip öğrenmeleri için anlamlı bir adım. Belli çevrelerden gelen homurtulara, rahatsızlıklara aldırmayarak böyle bir başlangıç yapmaya karar veren Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’i özgüveni, cesareti ve kararlılığı dolayısıyla tebrik etmek istiyorum.
Kendisini bundan dolayı hedef alanlara tabii ki hiç şaşırmıyoruz. Bu yaptıklarıyla kime ve neye hizmet ettikleri çok açık. Neredeyse bir yıldır Gazze’de Siyonist işgalci İsrail’in irtikap ettiği insanlık dışı suçların kendini insan sayan herkesin birinci derecede sorunu olması gerekir. Böyle görmeyenleri soykırımcı siyonizmin suç ortağı veya en hafif deyimle gaflet ve delalet içinde görmek gerekiyor. Her iki durumda bu insanların kimseye söyleyebilecekleri bir şey yok.
Bağımsızlık ve vatan sevgisinin neredeyse somutlaştığı iki meydan olarak Gazze ve Çanakkale’nin karşılaştırılmasına fena halde içerlemiş olmaları aslında güya sahiplendikleri Çanakkale ruhuna ne kadar yabancı olduklarını gösteriyor. Çanakkale’ye uzak olunca Gazze’nin de Türkiye’nin bağımsızlık ruhunun somutlaştığı bir yer olduğunu bilmiyorlar. Kendilerini bilmiyorlar ki, Filistin’i bilsinler. Çanakkale’yi bilmiyorlar ki Gazze’yi bilsinler. Çanakkale’de verilen vatan müdafaasının aynısının Gazze’de de verilmiş olduğunu bilmiyorlar. Gazze’de iki defa destansı bir kahramanca müdafaayla durdurulan İngiliz ordusu ancak büyük hazırlıklarla 1917 Kasım’ındaki 3. Saldırısı ile Gazze’yi düşürebiliyor. Bu düşüşte de sadece İngiliz’in gücünün değil, büyük ölçüde Osmanlı ordusunun içinde cereyan eden iç çekişmeler ve disiplinsizliklerin belirleyici olduğu üzerinde hiç durulmadı daha. Hem bunu hem de Gazze’nin düşüşünden bir yıl sonra Çanakkale’nin düşman güçlerince geçilebildiğini öğrenmeleri gerekiyor demek.
Çanakkale’nin savunması Gazze’den yapılıyordu ve Gazze de Çanakkale kadar vatanın bir parçasıydı. Gazze’de........
© Yeni Şafak
visit website