menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Düşünülemez, düşünülmesi teklif dahi edilemez

61 0
18.09.2024

Yeni Anayasa tartışmaları mutat olduğu gibi gelip Anayasanın ilk maddelerinin değişip değişmemesi meselesine dayandı. Aslında darbeciler tarafından yapılıp bu topluma dayatıldığı günden beri defalarca değiştirilmesi gündeme geldi, tamamen veya kısmen. Birçok maddesi değişik vesilelerle değişti. En kapsamlı ilk değişiklik diyebiliriz ki tam da onu bize dayatmış olan darbenin 30. yıldönümü gününde 12 Eylül 2010 yılındaki referandumda gerçekleşti. 26 maddesi değişti Anayasanın o tarihte. Sonradan 2017 yılında parlamenter sistemden Cumhurbaşkanlığı sistemine geçişe de yol açan daha da kapsamlı bir değişimden geçti 12 Eylül Anayasası. Bu değişiklikler esnasında aslında Anayasa içinde el atılmamış bir mevzu kalmamış durumda. Yani bu Anayasaya 12 Eylül askeri darbe anayasası vasfını veren neredeyse hiçbir konu bırakılmamış durumda, tabii ki “başlangıç” kısmı ilk 4 madde ve tabii ki onların “değiştirilemez” ile “değiştirilmesi teklif dahi edilemez” hükümleri.

Bu maddelere dokunmayacak bir yeni Anayasanın bunların dışında ne yapacağını insan gerçekten merak eder.

Toplumda insanların ihtilaflarının bütün kaynağı zaten bu maddelerin münderecatı. Elbette hepsi değil ve elbette toplumda bütün bu maddeler üzerinde bir uzlaşma olmadığı gibi bu maddelere dokunmayacak bir anayasa değişikliği için onca zahmete girmeye bu saatten sonra hiç gerek yok.

Bırakınız olduğu gibi kalsın, ne de olsa bu haliyle, hatta o maddelerin varlığına rağmen toplum bir şekilde kavgasını da, ihtilafını, da birlikteliğini de barışını da temin etmenin bir yolunu bulmuş durumda.

“Değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez

” ifadesi esasen bir toplumun aklını aşağılayan, onun iradesini yok sayan, onu belli bir çerçeveye hapseden bir ifade. İnsanların iradesine, toplumun kendi içinde yaşayacağı bir tartışmada varabileceği yeni bir mutabakata bu şekilde set çekmek ancak 12 Eylül faşist zihniyetinin aklına gelebilecek bir şey. Nitekim önceki darbe anayasaları bile böyle bir şey düşünmemiş, böyle bir ifadeyi anayasaya koymayı akıl etmemiş. Ne 1924 Anayasası, ne 1961 darbeci anayasasında böyle ifadeler yok. Arkadaşımız

Mehmet Metiner

dünkü yazısında bu anayasa metinlerinin ilgili maddeleri arasındaki gelişim tarihini güzel bir özetle........

© Yeni Şafak


Get it on Google Play