Burjuva kamusallığının çöküşüne dâir(1)
48
1
22.08.2024
İnsanın toplumsal bir varlık olduğu ezber bir bilgidir.Toplumsallık çok geniş bir dâire. Buna, daha özgül bir ağırlık olarak onun kamusallığını da eklemek lâzım gelir.Bence de kritik olan odur. Çünkü neyin ne olduğu kamusal ilişkilerde ortaya çıkar. Bireyin mahrem çevresinde sağladığı garantili düz orantılı toplumsallaşmasının birikimi; çelişkiler, farklılıklar ve sürprizlerle yüklü olan ters orantıların hüküm sürdüğü kamusal toplumsallaşmasına çarpar. Esas bu çarpışmalardır belirleyici olan. Kamusal ilişkilerin târihine dâir ortada çok teferruatlı çalışmalar mevcuttur. İlk örüntü, görece sivil düzlemde tezâhür eden, içinde her nev’i agoralar ve ona müzâhir çevrelerdir. Bununla eş zamanlı olarak siyâsal kamusallıklar da sahneye çıkar. İkincisinin, ilkinden hiç haz etmediği de bilinir. İlkini logos’una aykırı, yâni kaotik bulur. Ticârî dolaşımı yok etmek elbette mümkün değildir. Bu yüzden onu vergiye bağlamak, bastırmak, kontrolü altında tutmak ister. Agora da onun sağladığı emniyete ihtiyaç duyar. Hâsılı, agora kamusallığı ile siyâsal kamusallık, birbirlerinden hiç hoşlanmasalar da, kuyrukları birbirine bağlanmış düşman kardeşler olarak varlıklarını devâm ettirirler.Siyâsal kamusallık, antik devirlerde aristokratik saray kamusallıklarına evrilirler. Saray kamusallığı, kamusal sâhayı kıskançlıkla kendisine mahsus tutmak ister. Avâm buna çok mahdut ölçülerde, belirli ritüeller ve oyunlar ölçeğinde dâhil edilir. Saray kamusallığının tekçi yapısını kapitalizm ve burjuva gelişmeler aşındırdı. Burjuva kamusallık -buna edebî kamusallık diyenler de vardır- saray kamusallığının kültürel hegemonyasını geriletti. Ama daha derinde, yükselen kapitalist üretim, mübâdele ve tüketim ilişkileri kurulu kamusallığın cenderelerini parçaladı. İlk olarak üretimi hâne hâricine çıkardı, imâlathânelerde, giderek fabrikalarda örgütledi. Bu, üretim tarzının kamusallaşması mânâsına geliyordu. Ekonomipolitik disiplini tam da bunu gösterir. Bu, mübâdele tarzını da değiştirdi. Geleneksel agoralar, parasal ilişkilerin yoğunlaştığı piyasalara dönüştü. Piyasaların etrâfında çok farklı, sivil kültürel yapılar tezâhür etti. Burjuva kamusallığı da burada, okuma salonlarında, kütüphanelerde, neşriyat kuruluşlarında, kafelerde kendisine yer buldu. Bujuvaların, aristokratlara karşı geliştirdiği eşitlikçi fikirler,........
© Yeni Şafak
visit website