İslâm coğrafyasının dinamizmi
Bir zamanlar oldukça rağbet gören ve hakikatte de bazen bu rağbete değen birtakım kitap, makale ve konuşmaları farklı bir gözle değerlendirmek gerektiğine inanıyorum. Bunlar çoğunlukla Müslümanların gerilemesinin yol açtığı kayıplara yoğunlaşmışlardı. Aralarında en-Nedvî gibi bir döneme damgasını vuran büyük âlimler de vardı ve bunların düşünce dünyamıza katkılarını inkâr etmek zordur. Bu çalışmaların bir kısmı hâlâ değerini korumaktadır. Fakat yine de zamanın değişmesiyle fikirlerin değişmesi de kaçınılmazdır. Dolayısıyla “gerileme” sözcüğünün olumsuz çağrışımları üzerinde durmamızın bir sakıncası yok. Bu, “Batı’nın Üzerine Doğan İslam Güneşi” gibi kitaplar için de geçerlidir. Bu tarz yaklaşımların farkında olmadan donmuş bir medeniyet fikrine yaygınlık ve devamlılık kazandırdıklarını düşünebiliriz. Bu çerçevede Mignolo’nun tarihin kolonileştirilmesi kavramı ilham vericidir.
Donmuş bir medeniyet fikrinin kaynakları ve çağrışımları üzerinde durmamız gerekir. Durağanlık, hareketsizlik, tembellik gibi oryantalist kategoriler donmuş medeniyet fikrine kaynaklık etmişti. Bunların yol açtığı çağrışımlar son derece rahatsız ediciydi. Rahatsız edici çağrışımların nelerden ibaret olduğunu merak edenler on dokuzuncu ve yirminci yüzyıl oryantalist ressamların eserlerine bakabilir. Terörist imajı geçmişin imgelerini tamamlayacak şekilde tasarlanmıştı. Her halükârda dönemin insanlarından duyulan memnuniyetsizlik göze çarpıyordu. Amaçlar farklı olsa da İslam coğrafyasına........
© Yeni Şafak
visit website