Aa
Aa
Aa
-
A
+
Şeytan ayrıntıda kimden gizlenir?
İran, İsrail’i vursa da, vuruyor gibi yapsa da, Çin, Rusya ve evet ABD de bunu istemiyor…
Adı geçen her süper gücün kendine göre diğerine zıt stratejik gerekçeleri, bölgede yaşanan çatışmanın üzerinde nedenleri var ve ögelerine ayrılmaları, bunlara bakarak İran’ın da İsrail’i gerçekten vurmayı isteyip istemediğini konuşmak gerekiyor…Herhangi bir ülkenin üç süper gücün hilafına İsrail’i vurması mümkün mü? Bu olay özelinde mümkün…Bu da bizi Tahran’ın ‘içine’ taşıyor, tekrarlayalım; İran Cumhurbaşkanı Reisi ve Dışişleri Bakanı Abdullahiyan’ın “tasfiye edilmesi” İran için yeni politik gerçeklik yarattı. Haniye suikastında ve soruşturmasında da gördük. Anladık ki, Tahran çarkı içinde bir dişli takılıyor…
Siyasetteki izlerini şuradan izleyebilirsiniz; yeni Cumhurbaşkanı reformist kimliğiyle birlikte Batı’yla daha düzgün ilişkiler kurmak isteyen bir profil. Adaylık sürecinde alenen söyledi. Haniye suikastı bunu çelmeledi, Pezeşkiyan’ın elini bozdu. Yine de Dışişleri Bakanı’nı bile atamadan Cevad Zarif’i stratejik işlerden sorumlu yardımcılığına atadı. Zarif’i anlatmaya gerek yok. İran iç tahterevallisinde nerede oturduğu belli. Biz bu ipucunu/delili sizlerle paylaştıktan 10 gün sonra istifa etti. Neden? İşte o “diş”li ısırdı!Aynı dişli İran dış politikasında esnemek istemiyor. İçeride menfaatlerin dağıtılması konusunda da taraf. Ve yine İsrail’e açık ve güçlü bir cevap verilmesini istiyor. Bu bağlamda Tel Aviv’in savaşı yükseltme arzusunun da paydaşına dönüşüyor…***
Gelelim süper güçlerin stratejik ögelerine ayrılmasına…
Çin resmi dili, İsrail’in durdurulmasından yana. İki devletli 1967 çözümünü destekliyor, Filistin örgütlerinin liderlerini bir araya getirip çözüm üretmeye davranacak kadar da ileri gidiyor, Haniye’nin öldürülmesini, “buna karşı” girişim olarak tarif ediyor.Yine de İran’ın İsrail’e fırsat........
© Yeni Şafak
visit website