‘1 gün savaşı’…
159
3
17.04.2024
Bir, İsrail’in Suriye-Şam’daki İran konsolosluğuna yönelik saldırısına misilleme olarak Tahran’ın gerçekleştirdiği saldırı, ‘sıra dışı’ bir gelişmeydi ve sadece bölge ülkelerinde değil, dünyada da korku yarattı. Bu korku, Ukrayna ve Gazze krizinden bu yana dillendirilen, ‘savaşın yayılması’ endişesini kuvvetle beslemesindendi… İki, ‘Sıra dışılık’, İran’ın Ortadoğu’da güçlü söylenceye dönüşmüş, “gürler ama yağmaz” kabulünü aşarak direkt İsrail’i hedef almasındadır. Yaygın “yaşanan tiyatrodur” okuması da krizin geldiği bu aşamada karşılık bulsa da, ‘devamında’ en azından ‘sahnenin büyüklüğüne’ bakıldığında basit kalacaktır…Üç, 15 Nisan itibariyle, yaşanan ‘savaşa’ ilişkin doğru soru ve cevap; İran saldırısının bölgede mevcut jeopolitik için yeni bir gerçeklik yaratıp yaratmadığıdır? Yaratmamıştır. Bu haliyle saldırı gecesi dünyanın, ‘ne yaşadık biz’ sorusunun yanıtı yoktur. Fakat, bölgesel ve küresel jeopolitik ile ilintilidir. Asıl iş de budur.Dört, İsrail’in saldırıya cevap vermesi ve dahi savaşın genişlemesi halinde yukarıdaki soruyu baştan kıymetlendirmek gerekecektir. Konsolosluğa yapılan beklenmedik saldırı, sonrasına ilişkin İsrail aklına en ciddi ipucudur…Beş, ‘Kontrollü savaş/çatışma’ ifadesi bir boyutu ile doğrudur. Saldırının başlamasından evvel Türkiye, İngiltere, Rusya, İsrail, ABD, vb gibi bir seri ülkenin İran’ın yapacaklarından haberdar olduğu, hatta Tahran’ın uluslararası kuruluşları ‘bilgilendirdiği’, bunun da atağı takiben BM’deki İran temsilcisinin, ‘mesele kapanmıştır’ mealindeki açıklamasıyla kurgulu olduğu, başta İsrail ve ABD olmak üzere tüm taraflara, operasyonun “sınırlı/sonlu” olduğu mesajı verdiğini deşifre eder…Altı, Bu akışın tercümesi, Ortadoğu’da uzun zamandır İran’a yönelik yaşanan suikast, saldırı süreçlerinin ülke içinde belli bir sızlanma yarattığı, İsrail’in Washington ve Tahran’ı şaşkınlığa düşürerek gerçekleştirdiği konsolosluk saldırısının bardağı taşırdığı, artık bir karşılık gerektirdiği ve........
© Yeni Şafak
visit website