menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Kur’an nasıl bir kalp ile okunmalı?-7

20 39
22.03.2024

İmam Gazzâlî’nin (ö. 505/1111), muhalled eseri İhyâ’nın birinci cildinde yer alan “Tilâvetin Bâtınî Amelleri Üzerine” isimli bölümdeki madde başlıklarından esinlenerek yazmaya çalıştığımız yazı serimize devam ediyoruz.

7. Kendisini Kur’an’daki Hitapların Muhatabı Görmek (Tahsîs):

Kur’an’a muhatap olan kişi, Kur’an’daki her hitabı, doğrudan kendisine yapılmış gibi hissetmelidir. Bir emir ya da yasaklama ile karşılaştığında, bu hitapların kendisine yapıldığını düşünmelidir. Bir kıssa okuduğunda, onun anlatılış sebebinin, kendisinin ders çıkarması olduğunu anlamalıdır. Kur’an, sadece ilk muhataplar için gelmemiştir. Onun hitabı evrenseldir. Bunu gösteren pek çok âyet vardır.

Muhammed b. Ka’b el-Kurazî şöyle demiştir: Kur’an’a muhatap olan kişi, sanki Allah’ın kendisiyle konuştuğu kişi gibidir. İnsan, Kur’an’ı böyle bir farkındalık ile okursa, Kur’an’ı efendisinin kendisine, içinde yazılanları yerine getirmesi için yazdığı bir mektubu okuyan kişi gibi okur. Mâlik b. Dînâr da şöyle demiştir: “Ey Kur’an okuyanlar! Kur’an sizin kalplerinize ne ekebildi? Yağmurun toprağı yeşerttiği gibi, Kur’an da müminin kalbini yeşertir.” Katâde de şöyle demiştir: “Kur’an’ı okumak için oturan kişi, ya bir ziyade ile ya da bir noksanlıkla kalkar.” (İhyâ, I/399-400).

Gazzâlî’den özetle aktardığımız bu ifadeleri şöyle şerh edebiliriz:

Kur’an’ın, insanlığı saadet ve huzura kavuşturmak için gönderilmiş Allah kelâmı olduğuna inanan samimi bir Müslüman, onun her âyetini anlamaya çalışmalı, ondaki hitaplardan -aksini gerektiren bir durum olmadıkça- kendisini evvelemirde sorumlu görmelidir. “Bu âyet, falanca sahabî hakkında inmiş, şu âyet filanca münafık hakkında inmiş. Âyetin hükmü onlar için geçerli, beni bağlamaz.” dememelidir. Evet, Kur’an’ın ilk muhatap kitlesi vardır ve evet, onlara işin doğası gereği doğrudan hitap edilmiştir. Ancak şayet bu kitabın mesajı evrensel ise, ben de onun muhatabı olmalıyım. O zaman da onun hitaplarını, melekût âleminden sanki özellikle benim için yeni inmiş, manası bâkir, mesajı taptaze bir âyet olarak okuyabilmeliyim.

Nitekim sahâbîlerin Kur’an’ı bu şekilde okuduklarını öğreniyoruz. Onlar, âyetlerin ilk muhatapları olarak kendilerini görüyorlar, âyetle ilk amel etmesi gerekenin........

© Yeni Şafak


Get it on Google Play