Utanmaktan utanmamak
Hüznü, melankoliyi, melali zaten kaptırmıştık modern psikolojiye. Bu duyguların tamamını “hastalıktır” diye tanımlayıp geçmişti. Şimdi sıra “utanma” duygumuza geldi anlaşılan.
Türkiye’de bir-iki örneğini maalesef hatırlıyorum. Dünyada ise astronomik bir hızla artıyor. İnsanlar sokakta seks yapıyorlar ve bunu sosyal medyalarından yayınlıyorlar. Onlara “utanmalısınız” denildiğinde verdikleri cevapsa hazır: “Utanmak, toplumsallıkla ilgili bir şeydir, ben sizin toplum kurallarınıza uymak zorunda değilim.”
Burası önemli.
Bir örnek de son onursuzluk yürüyüşünden vereyim. Koca koca erkekler ve kadınlar (evet: erkekler ve kadınlar) anadan üryan şekilde, çoluğun çocuğun gözü önünde yürüdüler Kanada’da. “4Özgürlük kavramı hiç bu kadar zor durumda kalmamıştı” diye düşündüm görüntüleri gördüğümde. Özgürlüğün kendisine haksızlık ediliyordu çünkü.
Sözlüğe “utanmak” kelimesini sorduğumuzda bize şu tanımı veriyor: “Onursuz sayılacak ya da gülünç olacak bir duruma düşme nedeniyle bundan üzüntü duymak, utanç duyumsamak.”
Her şeyi bilen psikoloji uzmanlarına sorduğumuzda ise alacağımız cevap üç aşağı beş yukarı şu örnek paragrafta olduğu gibidir: “Utanç; onur kırıcı, ahlaka uymayan veya uygunsuz algılanan bir davranış sergilemiş olmaktan doğan mahcubiyet veya küçük düşme duygusudur. Utanç deneyimleyen kişiler genelde utandıkları şeyi gizlemeye çalışırlar. Utanç duygusu kronikleştiğindeyse kişi kendisini derinden ve........
© Yeni Şafak
visit website