Dünya cennet olur mu?
Cennet mutlak (kayıtsız, şartsız, görecesiz…) ve ebedî mutluluk olduğuna göre dünyada ferdin, topluluğun ve insanlığın refah, sıhhat, afiyet ve saadeti zirvede bile olsa -ki, bu da mümkün değildir, olmamıştır ve demek ki, olmayacaktır- muhal farz olsa bile geçici, göreceli ve kimilerine özel olacağı için dünya cennet olmayacaktır.
Mecâzî olarak “dünya cenneti”, “işte o zaman dünya cennet olur” gibi ifadeler kullanılır, biz de kullanmışızdır; lakin bundan maksat, “bizim dünyadaki idrak kabiliyetimize göre anlatılan cennet hayatını” andıran geçici bir durumdur, bunu anlatmak için öyle denir.
Cennette olanın aslına, ne ve nasıl olduğuna geldiğimizde, hadislerdeki anlatışa göre “onu ne dünyadaki gözler görmüş, ne kulaklar işitmiş, ne diller tatmış ne de hayal edilebilmiştir”.
Geçicidir bunda şüphe yok, bin yıl yaşasa insan yine ölecek, dünya hayatı iyi kötü son bulacaktır.
Görecelidir; çünkü “kime göre” sorusu hep karşımızdaki levhada yazılı ve asılı gibidir.
İşte bu yazının konusu da bu “göreceli” olma ile ilgilidir.
Yedek subay iken Sarıkamış’tan Ankara’ya Gülhane Askerî Hastanesine gelmiştim, narkozsuz bir operasyon yapılıyordu, doktor yüzbaşıya “Çok acı çekiyorum” dedim; yüzüme bakarak, “Öyle mi, ben hiç duymuyorum” dedi.
Dün akşam (Bugün, şu........
© Yeni Şafak
visit website