menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Minâre bülbülü Hâfız Cemal ezana başlayınca…

26 1
04.08.2024

“Tarih ve Kültüre Adanmış Bir Ömür / Mahmud Goloğlu’nun Yazıları” isimli kitabı geçenlerde gözden geçirirken bazı makaleleri daha sonra okurum diye işaretlemiştim. 5 Temmuz 1949 tarihli Yeniyol’da “Trabzon: Mukaddesata Hürmet İrtica Değildir” başlıklı yazısında Trabzon’da şahit olduğu nâhoş bir hareketten söz edip İstanbul’a intikal ediyor ve Bâyezid Camii’nin yanı başındaki Küllük Kahvesi’ni güzel bir örnek olarak hatırlatıyor.

Şöyle ki:

Trabzon’da o tarihlerde Atapark diye bir park vardır. Mezarlıktan bozulup yapıldığı için halk arasında oraya “Âhiret Parkı” denilmektedir. Gerçekten de bu park şehre ayrı bir güzellik katmıştır. Halbuki eskiden insanlar caddenin bu kısmından sanki kâbus görüyormuş gibi geçiyorlardı. Park yeni şekliyle oraları şenlendirmiş ve çevreye bir canlılık getirmiştir. Sadece bu kadar mı, güzel bir mâbed, kıymetli bir eser, tarihi bir değer olan Hâtûniye Camii’nin bütün letâfeti ve asâletiyle meydana çıkmış olması da, şehir için ayrı bir kazanç olmuştur. Bu arada, Yavuz Sultan Selim’in annesi Gülbahar Sultan’ın türbesi de başka bir güzellik âbidesi olarak gözlere çarpmaya başlamıştır.

Parkın içi de göz okşayıcı bir manzara arzetmektedir. Çiçekleriyle, havuzlarıyla, ağaçlarıyla gönül hoşluğu meydana getirmektedir. Parkın sade ve göze pek de çirkin görünmeyen bir de gazinosu vardır. Parkta oturanlardan canı çekenler bu gazinodan faydalanıyorlar. Meselâ, bir akşam kahvesi veya bir ikindi çayı içebiliyorlar. Bu, tabii ki kafa dinlemek için gelenlere büyük bir kolaylıktır, iyi bir şeydir.

Bütün bunlar iyi güzel, ama bu gazinonun veya bu gazinoyu kontrol edenlerin yahut park ve cami ile ilgili olanların bir kabahati vardır, o da gazinonun avaz avaz bağıran hoparlörüdür.

Gazino binası caminin o kadar burnunun dibindedir ki, hoparlörden gelen mânâlı mânâsız gürültülerin, inceli, kalınlı şarkı ve saz seslerinin sanki camiden geldiği sanılmaktadır. Camiden şarkı sesi mi gelirmiş diye sormayınız. Evet, gelmez ama caminin burnunun dibinde de, “yandım alamadım” şarkıları çalınıp mukaddesata hürmetsizlik edilemez, aleni saygısızlık gösterilemez. Bir caminin........

© Yeni Şafak


Get it on Google Play