menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ehliyet, liyakat ve güzel ahlak ilişkisi

16 2
06.01.2025

12 Eylül öncesi terör mağdurlarından biri de benim. Şöyle ki; Gaziantep'te Eğitim Enstitüsünde gece bölümünde Matematik öğretmenliğinde okuyorduk. Hemen her gün her gece olaylar meydana geliyor onlarca genç birbirini öldürüyordu. Bir gecede eğitim enstitüsü yakınlarında birkaç kişi öldürülmüş haberi geldi okula.

Bunu duyan ailem hayati tehlike sezdikleri için okuldan kaydımı sildirerek vatani görevimi yapmak üzere beni Kilis Askerlik Şubesine teslim ettiler. Askeri celp tarihi geçince bakaya kalmış askerleri er olarak (devre kaybı) silah altına alırlardı. Ben de celp dönemi dışında okulla ilişkimi kestiğim için otomatik olarak devre kaybı statüsüne düştüm.

Vatani Hizmet için görev yerim Denizli oldu. Devre kaybı olarak askere alınanlar daha çok geri hizmet işlerine verilirdi. Neredeyse Tugay'ın bütün yükü devre kayıplarının üzerine kalırdı. Günlerimizin neredeyse yarısından çoğu eğitim alanında diğer yarısı da geri hizmet işlerinde geçerdi.

O zaman askerlikte üst devre meselesi vardı. Üst devre olanlar alttakilere pek de iyi davranmazdı. Bu bir gelenek olarak........

© Yeni Mesaj


Get it on Google Play