Toplum Baskısıyla Kendimizi Ötekileştirme
Yaşamın içinde bulunan en sosyal varlık insanoğludur. İnsan sevme ve sevilme duygusuna, iletişime, sosyal bir yaşam alanına ihtiyaç duymaktadır.
Hiç kendimize bu soruyu sorduk mu? “Karşımdaki insana karşı ne kadar kendim gibi davranıyorum” ya da “Karşımdaki insana kendim gibi davransam iletişimimiz ayni şekilde devam eder mi?”
Ne yazık ki toplum dolaylı olarak yaptığı sosyal baskı ile bireyi olduğu gibi davranmaya değil de toplumun istediği gibi olmaya itelemektedir.
Her birey kendine ve başkalarına zarar vermediği sürece istediği gibi davranmakta özgür olmasına rağmen hayatın içinde bu mümkün olmamaktadır.
Toplum insana yazılı ve sözlü olmayan kurallar koyarak (dışlama, yadırgama, ayıplama, kınama…) toplum içinde yaşayan bireyi kendi istekleri doğrultusunda yönetmeye çalışmakta, bireyin davranış biçimini şekillendirmeye ve kişiyi toplum içinde maske takmaya zorlamakta bu da bireyin psikolojik yönden olumsuz etkilenmesine yol açmaktadır.
Toplumun bu davranış biçimi kimi zaman olumsuz olayları engellese de bireyin kendine özgü hayatını baskılaması bireye zarar vermektedir.
Bu durumda sormamız gereken soru “ bu kişinin yaptığı davranış kendine, topluma zarar veriyor mu yoksa sadece böyle olmasından hoşnut olmadığımız için hakkımız olmayan bir olaya müdahale mi ediyoruz”
Örneğin Ayşe’nin Hasan........
© Yeni Düzen
visit website