“Ergün Sever Bey ve gözyaşları…”
Ulus IRKAD
(Değerli arkadaşımız, Araştırmacı-yazar Ulus Irkad, MASDER’de geçtiğimiz Cumartesi hatıralarını paylaşan Vretçalı Ergün Sever’in Maraş’la ilgili hatıralarını dinleyip kaleme aldı… Bu değerli yazıyı, teşekkürlerimizle iktibas ediyoruz. S.U.)
Ergün Sever Bey, aslen Baf-Vretçalı… Küçük yaşta annesini kaybetmiş… İlk çocukluk yılları Vretça’ya ait. Köyünü anlatırken “Sizlere alimi de, zalimi de içinden çıkan köyümden bahsedeceğim” diyor. Mesela çok bilinen bir lider olan Dr. İhsan Ali, Özker Özgür, büyük bir aydın insan olan Halit Ali Rıza (Resmi tercüman), Harvard’da öğretim görevlisi olmuş dünyaca meşhur Profesör Salih Kara’dan bahsediyor ki ben de ta Baf’tan bu Vretçalı Baflılar’ın ismini çok duydum. Dr. İhsan Ali de hem dedemin arkadaşı, hem de çocukken doktorumdu.
ÇOCUKLUĞU MARAŞ’TA GEÇMİŞ…
Daha sonraları Ergün Sever Bey’in babası ikinci evliliğini yapıp Mağusa-Maraş’a yerleşmişler (Babası ve kardeşi yorgancılık yapıyordu.) İlk çocukluk yıllarının bir kısmı Maraş’ta geçiyor. Çocukluk arkadaşları arasında Kıbrıslırum çocuklar da var. Bir tanesiyle 1964 yılında Dillirga Bölgesi’nde karşı mevzilerde buluşuyor. Maraş’taki evlerini inşa ederken nasıl evin temellerini kazdığını anlatıyor bizlere dün (Cumartesi 22 Kasım 2025) MASDER’de. Ergün Bey, çocukluk yıllarını anlatırken zaman zaman da duygusallaşıyor.
MARAŞ’TA ENDİŞE VE ORADAN AYRILMA…
Ergün Bey, küçük yaşından itibaren nasıl hayatını kazandığını, Maraş’ta yaşayan Kıbrıslıtürkleri, Maraş hakkındaki anılarını mesela rahmetli Dökmecioğlu ve babasını, Maraş’taki arkadaşlarını, bunun yanında tabi ki o yıllarda EOKA’nın başlamasıyla artık endişe ederek Maraş’tan ailesi ile nasıl ayrıldıklarını anılarına ekliyor. EOKA militanlarının yavaş yavaş Maraş’ta etkinlik kazanarak onlar için de bir tehdit olmaya başladıklarını, İrfan Nadir ve kırmızı otobüslerini, bu arada bir gün işteyken annesinin, onun aracılığıyla babası ve kardeşine haber salarak Maraş’tan ayrıldıklarını, Maraş’taki evlerini satarak Mağusa Kalesi içine taşındıklarını, Niyazi Manyera’nın Taksim Kolası fabrikası’nda çalıştığını, nasıl hayatını kazandığını, bu arada sınav geçerek Ortaokula yazıldığını konuşmasına ekliyor.
ERENKÖY’DE YAŞANANLAR…
Ergün Bey, 1963 öncesinde Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde yüksek eğitimine başladığını, 1963 Olaylarının başlamasıyla arkadaşlarıyla eski bir gemiyle Erenköy’e çıkmak için nasıl maceralı bir yolculuğa çıktıklarını, geminin batma tehlikesi geçirerek geriye Anamur Kıyılarına döndüğünü, gemide Baflı korkusuz (Benim de Baf’ta ismini çok duyduğum) Yanık Ali’nin komutanla tartışmalarını, daha sonra nasıl Erenköy’e çıktıklarını, dağlarda Dillirga Bölgesi’nde birkaç yüz öğrenciyken nasıl Kıbrıslırum Ordusu tarafından saldırıya uğradıklarını, Dillirgalı bir gencin onlara kılavuz verildiğini, çarpışmalar sırasında bu gencin vurulup ölmediğini ama 1974 yılında aynı gencin vurularak şehit olduğunu, gözleri yaşlanarak anlatıyor ve zaman zaman da duygusallaştığı için duruyor ve anlatmaya devam ediyor.
Oradaki çarpışmalar sırasında Türk uçakları gelmeden önce teslim olmayı bile düşünen komutanlarına son kurşunlarını kendilerine sakladıklarını söylediklerini, gözleri dolarak anlatırken, tanıdığım, öğretmenim rahmetli İzzet Kombos ve gene rahmetli olan Namık Kemal’den tarih öğretmenim Hasan Başol Hocamızdan da bahsediyor. Erenköy’de Yunan uçaklarının Türk uçaklarından sonra yaptığı misilleme saldırı sırasında rahmetli Denktaş’ın nasıl ölüm tehlikesi geçirdiğini de anlatımına ekliyor.
TURAN GÜNEŞ’LE HATIRALAR…
Erenköy’den Kıbrıs’a gelmeden önce nasıl Türkiye’de eğitimine devam ettiğini, eğitimi sırasında 1974 yılındaki TC Dışişleri Bakanı Turan Güneş’le sınıfında geçen bir anısını (Turan Güneş üniversite eğitimi sırasında öğretmeniydi), bunun yanında Kıbrıs’a gelene kadar FAO’da arkadaşları vasıtasıyla iş bulup çalıştığını ve Kıbrıs’a çok zor şartlarda gelerek Kooperatif İşleri’nde iş bulduğunu söylüyor.
MURATAĞA KATLİAMINDA ÖLDÜRÜLEN MAĞUSALI AİLE…
Kendisi gene Vretça asıllı hanımıyla Mağusa’da evlenirken, Lefkoşa’da 1974 yılında Makarios’a darbe yapıldığını, Darbe sırasında Lefkoşa’da kısıldığını ve birkaç gün sonra zor bir yolculukla Mağusa’ya geldiğini, gelirken de Muratağa Köyü’nden geçerken Mağusalı bir aileyi, takside yer kalmadığı için taksiye alamadıklarını ve o ailenin Muratağa katliamında katledildiğini de anlatıyor.
Harekatlar sonrasında Karpaz Bölgesi’ni nasıl toparladıklarını, Kooperatif Dairesi olarak ekonomik planlamalara gittiklerini anlatarak konuşmasını ve anılarını da ekleyerek sunumuna son veriyor.
Ergün Sever........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein