“1974’te öldürülen Polemityalı Kazım Ali’nin son fotoğrafları...”
Mustafa Özhakkı arkadaşımız, 1974’te 17 veya 18 Temmuz’da Polemityalı Kazım Ali’nin fotoğraflarını çekmiş. Leymosunlu Mustafa Özhakkı, o günlerde henüz 14 yaşında bir çocukmuş... Evleri Leymosun’da Üçüncü Bölüğün karşısında imiş... “20 Temmuz’da 3-4 şehit vermiştik o bölükten” diye yazıyor.
Leymosun’da hastane avlusuna defnedilen Kıbrıslıtürkler’le ilgili geçtiğimiz günlerde bu sayfalarda yayımlanan bir yazımızı görünce bize Kazım Ali’nin fotoğraflarını gönderiyor ve bir sorumuz üzerine şöyle yazıyor:
“Daha 14 yaşında bir çocuktum o zaman... Fotoğraf çekme merağım olduğundan basit bir makinem vardı. 15 Temmuz’da darbe olunca alarm verilmişti diye sokaktan pek çıkamıyorduk... Ben de sıkıntıdan mevzileri gezip makinemle bu fotoğraflardan çektim...
Çektiğim bu fotoğrafların filmini 74 Ekim ayında, kuzeye geçtikten sonra Lefkoşa’da tab ettirdim ve bu kadar yıl var saklarım... Birkaç yıl önce Leymosunlular’ın Facebook grubundan ilk defa paylaştım...
Aslında ben Lefkoşa’da İngiliz Okulu’nda yatılı okuyordum ama tatil olduğu için Leymosun’da kısıldıydım 20 Temmuz’da...
Hiç unutmam... Bizim mahallemiz Rum bölgesine sınır idi ve darbe sonrası mahallemizden uzun bir konvoy geçmişti... Yanlış hatırlamıyorsam Makarios destekçileri idi. Kaldırımda durup bu geçen landrover ve kamyonetler dolusu silahlı adamları izlediğimi hiç unutmam... Daha sonra büyüklerimizden duyduğuma göre bu konvoyu EOKA-B, Leymosun dışında bir yerde pusuya düşürmüş ve hepsini öldürmüşlerdi... Yazınızda bahsettiğiniz 80 yaşındaki bayanın anlattığı kamyonlar dolusu ölüler işte onlardı...”
Mustafa Özhakkı’ya bu değerli anılarını ve Kazım Ali’nin son fotoğraflarını paylaştığı için çok teşekkürler... Kazım Ali’nin ailesinin acısını paylaşıyoruz, savaşta öldürülen tüm insanlarımızın acılarını da öyle...
*** BASINDAN GÜNCEL...
“Savaşlar ilk çıktığında insanlar üzülse...”
Mine SÖĞÜT/T24
Savaşlar ilk çıktığında tüm insanları öfkelendirmek yerine üzse, ama çok üzse… Yeryüzünde hiç kimse bir daha bu kadar kolay savaşamaz bir diğeriyle
Bugün “İsrail Lübnan’dan sonra gözünü topraklarımıza dikecek” diyenler, bunu savaşın bu topraklara sıçramasından korktukları için söylemiyorlar.
Kendilerinin de parçası olduğu, savaş ekonomisine bel bağlayan onaylanmış total bir dünya ticaretinin çığırtkanlığını yapıyorlar.
Tıpkı, ömrü önceden belirlenmiş cihazlar üreten ve önümüzdeki yıllar içinde kaç kişiye o cihazlardan kaç tanesini satacağını baştan hesaplayıp ekonomik rotasını ona göre çizen büyük şirketler gibi, ne zaman nerede nasıl bir savaş çıkacağını öngörüp ona göre silah üretip satan büyük şirketler, bu şirketlerin arkasında kapı gibi devletler var.
Ve kimsenin buna bir itirazı yok.
Patlayan her savaşı birileri ticari bir ilmin azmiyle asırlık planlar çerçevesinde önceden görebiliyorlar. Ekonomik ve politik kazanç hesaplarından yola çıkarak tüm savaşları bilinçli bir şekilde körüklüyorlar.
Terör örgütleri bunun için var. Halkı kimlik siyaseti yaparak birbirine düşüren politik iradeler bu işe yarıyor. Kimin elinin kimin cebinde olduğunu anlamadığımız bir dünya siyaseti bu kazanç hırsının rüzgarından güç alarak esip gürlüyor.
Ve savaşlar gerektiği zaman kolayca çıkıyor.
Gerektiği zaman da hemen bitiyor.
Ve dünya savaşların ardındaki asıl meseleleri hiçbir zaman tüm gerçekliğiyle kayda geçirmiyor.
Kimse açık açık çıkıp, İsrail’e ve destekçilerine ya da onun hedefindeki Müslüman ülkelere ve destekçilerine “Kutsal kitaplar bahane, savaş şahane, di mi?” diyemiyor.
Hıristiyanlardan budistlere tüm dinlerin, hâkim oldukları coğrafyalardaki siyaseti biçimlendirme hırsının tehlikeleri ağza alınmıyor.
Neredeyse hiç kimse savaşların bitmesi için önce dünya çapında bir silahsızlanmanın konuşulması gerektiğinden bahsetmiyor.
O yüzden bir savaş çıktığında herkes yerini fazla düşünmeden hemen alıyor.
Kim haklı kim haksız, herkes kendi konumuna göre hızla belirliyor.
İyinin mağduriyeti ile kötünün galibiyetine dair çevrelerindekilerin de onayını kolayca alabilecek ortak hassasiyetler ve itirazlar hızla inşa ediliyor.
Bu sırada tanklar yola koyulmuş, füzeler havalanmış, bombalar patlamış, silahlar ateşlenmiş… herkes yaşanacak cehenneme dünden hazır.
Dünya ölüleri, savaş zenginleri paraları aynı anda saymaya başlıyor.
Savaşların haklılığına veya haksızlığına dair hamasi destanlar ustalıkla........
© Yeni Düzen
visit website