İyilik yap denize at!
Haksız kazanç, hırsızlık, ganimet, çıkar, rüşvet; nefret ederdi…
Alanı da vereni de, tutanı da, yutanı da, çalanı da hiç sevmedi!
-*-*-
Akrabalarını, köylülerini, kardeşlerini, kardeşlerinin çocuklarını, torunlarını, torunlarının çocuklarını hep çok içten sevdi…
-*-*-
İlla ki ve illa ki; cebinde ya küçük bir çakıcık, ya ceviz, ya sucuk dolaştırdı; arabasının torpido gözünde de mutlaka ya o çakıcıklardan veya 1974’te Limasol’da esirken yapmaya başladığı şeftali çekirdeğinden tesbih bulunurdu ve çıkarıp, etrafına dağıtırdı.
-*-*-
Hayatında kendi için mesela hiç bir zaman viski satın almadı ama bana sürekli aldı; “ben sigara içtim sen içme” demişliği vardır ama buna da fazla kızmadı; “her bahçede var bir kuyu, her pezevengin da var bir huyu” derdi; yeter ki “kimseye zarar verme, ne bok istersen da ye” derdi…
-*-*-
Kendi çapında keyfine düşkündü; mesela en çok aklımda kalandır; balık yiyecekse, kesinlikle barbun olmalıydı… Ötekiler için “eh” derdi ama sevmezdi…
-*-*-
Yeşilırmaklı’ydı ve köyüne çok düşkündü ama en çok sevdiği insanlar, uzun süre öğretmenlik yaptığı Gaziveren’deydi…
-*-*-
İki savaşta da mevzideydi…
Hem 63 hem 74’te…
74’te esir alındı…
-*-*-
3 buçuk ay sonra esir tutulduğu Limasol’dan Lefkoşa’ya “takas” edildiği gün, bana sarıldığı anda, ilk kez çok garip bir şekilde hıçkırarak ağladığını hatırlarım…
-*-*-
Öldüğünde 57 yaşımdaydım ve başka da ağladığını görmedim…
-*-*-
Babam öleli tam 11 ay oldu… 25 Kasım doğum günü… Dün…
Yaşasaydı 85 olacaktı!
-*-*-
Bence dolu dolu yaşadı…
-*-*-
Günümüzün en popular sahtekarlığıyla başlayayım mesela babam hayatında hiç camiye gitmedi…
“Günahı olan gitsin dua etsin, benim günahım yok” der, gülerdi…
Hiç ama hiç........





















Toi Staff
Gideon Levy
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein