Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın yani kısaca GKK’nın “komutanı” uzun bir süreden beri “tümgeneral” rütbesindedir…

Bizim askerlik yaptığımız dönemde “tuğgeneral”di komutanın rütbesi!

GKK bizim zamanımızda “tugay” büyüklüğündeydi, sonra “tümen”e büyümüş!

-*-*-

Daha önce de yazdık, 1958’de TMT’nin resmen kuruluşunun ilan edilmesiyle birlikte, Kıbrıs Türk toplumunun en üst seviyedeki yöneticileri hep Türkiye’den gönderilen “komutanlar” olmuştu…

Taaa ki Ak Parti iktidarına kadar…

-*-*-

Hatta Ak Parti’nin ilk yıllarında da, örneğin Annan Planı döneminde, askerler hala çok önemliydi bu toplumda…

Ve o dönemde Tayyip Erdoğan’a ana avrat sövüp, sonradan silme Erdoğan’cı olan “hayır”cılar, güçlerini askerden alıyordu…

-*-*-

Sonra malumunuzdur, Ak Parti, Türk Ordusu’nun genelde siyaset üzerindeki etkisini azaltmayı başardı ve geçmişte Ak Parti’nin temsil ettiği zihniyete düşman olan “laik – Kemalist” ordu, “sessiz, sakin ordu” moduna evrildi…

-*-*-

KKTC’deki GKK da tabii ki Türk Ordusu’na bağlıdır…

Komutanı Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu bir tümgeneraldır…

Efendim siyasette etkisi var mı komutanın?

Eskisi gibi “iç siyasette” etkisi çok azalmış olabilir ama örneğin Kıbrıs meselesinde “şahinist” pozisyon hep korunmuştur, korunmaktadır!

Polisin kendisine bağlı olması da önemli bir güçtür tabii ki..

-*-*-

Ve evet daha önce de yazdığımız bir konudur; çok az da olsa bazen komutanla bizim siyasiler arasında “çatışmalar” yaşanmaktadır…

-*-*-

Mesela eski komtanlarımızdan ve çok değerli bir subay olan Altan Er, dönemin başbakanı Ersin Tatar ile yaşadığı bir anlaşmazlık nedeniyle neredeyse casus ilan........

© Yeni Düzen