Bölüm Birincisi Olmak
Pek bilinmez ama pek uzun olmayan yükseköğretim tarihimiz 1937-1938 öğretim yılında “Omorfo Öğretmen Koleji” adıyla Güzelyurt’ta açılan ve bugün Atatürk Öğretmen Akademisi olarak hizmet veren yükseköğretim kurumu ile başlar.
Bugün ise KKTC’de aktif olarak faaliyet gösteren 25 yükseköğretim kurumu var. Yandaki tabloda bu kurumların yıllara göre sayılarını da grafikten görebilirsiniz.
Özellikle 2013’den sonra katlanarak artan üniversitelerinin yanında bir o kadar da ön izin almış olanlar düşünüldüğüne tam bir üniversiteler enflasyonu yaşandığı rahatlıkla anlaşılıyor.
Bu enflasyon; akademik kariyerleri anlamsızlaştırarak yüksek lisans hatta doktora yapmayı sıradan bir hale dönüştürdüğü kaygısını yaşartırken, çürümüşlüğün boyutlarının lisans düzeyine düştüğü, “bölüm birinci olmak” için bile sahtekarlığa başvurulduğu haberleri ile adeta sersemleşiyoruz.
Ülke bu haberle çalkalanırken, bütün bu sorunların “pişmanlık” ile çözülebileceğini “100 bin öğrenci hedefine kolay ulaşılmadığını” ifade ediliyor.
Ya ülkeyi yöneten anlayış akıl tutulması yaşıyor ya da birileri bizim aklımızla dalga geçiyor.
- Bir ülkenin tüm geleceğini karanlığa gömme sorumsuzluğu “pişman oldum” demekle karşılanabilir mi?
- Başımıza ne geldiyse bu 100 bin öğrenci hedefi yüzünden gelmedi mi?
- Yükseköğretimi de ekonomik bir sektör, üniversiteli gelir getiren bir kurum, mezun olmayı da para karşılığında yapılan sıradan bir iş haline getirmek “daha çok öğrenci” politikasının bir sonucu değil mi?
- İster kamu ister........
© Yeni Düzen
visit website