menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

“Dar Koridor” ve Kuzey Kıbrıs Emlak Sektörü

5 1
01.09.2024

“Dar Koridor” Kitabı, Daron Acemoğlu ve James A. Robinson’un kaleme aldığı, ekonomi ile siyaseti ve özellikle de toplumların gelişme süreçlerini ele alan ufuk açıcı bir eser.

Nobel Ekonomi Ödüllü iki yazarın bir önceki eseri de yine dünyaca ünlü “Ulusların Düşüşü” kitabı.

İki kitap da kamunun ve kurumların güçlenmesi ve başarılı bir şekilde yönetilmesi için adeta kılavuz niteliği taşıyor.

Birinci kitap olan “Ulusların Düşüşü”, demokrasi ve kamu kurumlarının güçlenmesi üzerine dünyadaki örnekleri sentezleyerek kurumlara bir yol haritası sunuyor. Aynı zamanda Türkiye’nin önemli ekonomistlerinden Özgür Demirtaş’a göre her gencin okuması gereken kitapların listesinde bulunuyor.

Bu köşe yazısında bahsedeceğimiz ise yazarların ikinci eseri olan “Dar Koridor: Devletler, Toplumlar ve Özgürlüğün Geleceği” kitabıdır.

Dünyanın birçok ülkesinin gelişme sürecini analiz eden bu kitap, ortaya önemli bir teori koyuyor.

Devletin gücü ile toplumun gücü arasındaki dengeyi ele alan bu teoriyi Acemoğlu “Kızıl Kraliçe Etkisi” olarak tanımlıyor.

Alice Harikalar Diyarında Kitabı’ndaki Kızıl Kraliçe karakterinin sürekli koşup aynı yerde kalmasından esinlenen bu tanımlama devlet ile sivil toplum arasındaki güç dengesine atıfta bulunuyor. Devlet de sivil toplum da güçlenirken (ve analojiye göre sürekli koşarken) aralarındaki güç dengesinin aynı kalması “Kızıl Kraliçe Etkisi” olarak tanımlanıyor.

Dar Koridor’da kalabilmek için devlet güçlendikçe, toplumun da onu denetleyebilmesi için güçlenmesi durumunu anlatan kitap, yazının ekinde görebileceğiniz güzel bir görsel ile bunu ortaya koyuyor.

Dar Koridor’da devlet güçlü, sivil toplum güçsüz iken ‘despotik’ olan bir yönetim ortaya çıkıyor.

Sivil toplum çok güçlü, devlet güçsüz iken ise yönetim ‘namevcut’ bir yönetim haline geliyor.

Burada despotik devlet olarak tanımlanan örnek her zaman ‘elitler’ etkisi altında kalıyor. Bazı ülkelerde endüstri devleri, bazı ülkelerde aristokratlar ve bazı ülkelerde üreticiler olan ‘Elitler’ her zaman devlet üzerinde söz sahibi olan kesimleri temsil ediyor. Yasaların uygulanamadığı ve ayrıcalıklı olan elit tabaka devleti yönetiyor.

Diğer yandan sivil toplum ise işçi sendikalarını, sivil toplum örgütlerini, meslek örgütlerini, toplumsal inisiyatifleri ve bazı durumlarda toplumun kendisinin refleks olarak ortaya koyduğu........

© Yeni Düzen


Get it on Google Play