Unutturulmak İstenen Bir Çözüm Belgesine Dair
Yakın dönem müzakere tarihinin en önemli belgelerinden biri, kuşkusuz, Guterres Çerçevesi’dir.
Bu belge Annan Planı’nı izleyen uzun müzakere döneminden sonra ortaya çıkmış ve elde edilen yakınlaşmalara dayanarak hazırlanmış değerli bir belgedir.
Crans Montana’da çözüme çok yaklaşıldıysa, ki bunu herkes söylüyor, “son mili” koşmak ancak Guterres Çerçevesini stratejik bir anlaşma olarak benimsemekle mümkün olabilir. Nitekim BM Genel Sekreteri raporlarında, iki taraf arasında sağlanan yakınlaşmaların bu çerçeve ile ayrılmaz bir şekilde bağlantılı olduğunu vurgulamakta ve tarafları çerçeveyi korumaya davet etmektedir.
Bundan şunu anlıyoruz ki, önümüzdeki dönemde müzakere masası yeniden kurulursa, Guterres Çerçevesi masada mutlaka yerini alacaktır.
Gelgelelim, bu önemli uzlaşma belgesi bir sis perdesiyle gölgelenmektedir.
Kıbrıs Rum tarafı “görüşmelere Crans Montana’da kaldığımız yerden devam edelim” diyor ama Gutteres Çerçevesini kabul edip etmediğini net olarak ifade etmiyor.
Kıbrıs Türk tarafı ise belgeyi çoktan unutuluşa terk etmiştir.
Geçen hafta Brüksel’de düzenlediğimiz Kıbrıslı Türkler, AB ve Yeniden Birleşme Perspektifleri adlı panelde konuşmacı olarak yer alan Tumazos Tselebis Guterres Çerçevesini ayrıntılı olarak ele alan bir sunum yaptı ve belgenin sadece müzakere edilecek konu başlıklarını ihtiva etmediğini, aslında büyük oranda varılan mutabakatları da içerdiğini anlattı.
Aşağıda da göreceğimiz gibi, Toumazos Tselebis Gutteres Çerçevesi ile ilgili bir dizi önemli saptamalar ve değerlendirmelerde bulundu:
Toprak Konusu:
Kıbrıs Türk tarafının sunduğu haritanın Kıbrıs Rum tarafının belirli bölgelere ilişkin dile getirdiği kaygılara cevap verecek şekilde uyarlanması gerektiği vurgulanıyor. Burada Kıbrıs Türk tarafının sunduğu haritada yer alan ama Kıbrıs Rum tarafının haritasından bazı farklılıkların olduğu Omorfo........
© Yeni Düzen
visit website