2024’ün Çağrışımları ve Nakarata Hayır!
Yarın yeni bir yıl başlıyor. 2024 yılına giriyoruz. Fakat gerçekten “yeni bir yıla” girmek için yeni başlangıçlar yapabilmeliyiz. Oysa biz bu ülkede yıllardır nakarata takılıp kaldık. Tekrarlanan yanlışlarda ısrar ediyoruz.
2024 yılına girerken geriye bakıyorum ve bende yarattığı çağrışımları düşünüyorum.
Hiç iç açıcı değil!
2024’te, ülkemize etnik çatışmalar sonucunda mavi berelilerin geldiği 1964 yılının üzerinden tam 60 yıl geçmiş olacak. 1974’dün üzerinden tam yarım asır...
Annan Planı gibi tarihsel bir fırsatın kaçırılmasının üzerinden ise 20 yıl
Ve Kıbrıs’ın AB üyeliğinin fiilen başlaması üzerinden de yine tam 20 yıl geçmiş olacak...
İnsan bu tarihsel duraklara bakınca ister istemez umutsuzluğa ve karamsarlığa kapılıyor.
Sorun çözmek yerine, sorun çoğaltarak yaşıyoruz bu ülkede.
Ve fırsat kaçırmak için hiçbir fırsatı kaçırmıyoruz...
Belirsizliğin ve yarınsızlığın girdabında dönüp dolaşıyoruz.
Kıbrıslı Rumlar güvenlik ve istikrar üretmeyen statükoya dört elle sarılmışa benziyorlar. Deve kuşu gibi kafalarını statükoya gömmüşler, etraflarına bakamıyorlar.
Kıbrıslı Türkler ise bu dünyada dünyasızlığı, yurtlarında da yurtsuzluğu yaşıyorlar.
Rebecca Bryant ve Mete Hatay’ın “Askıdaki........
© Yeni Düzen
visit website