Sessizlik mi kırar kalbimi?
Ölümün hiç bu kadar kanıksandığı, gidenlerin ardından tutulan yasın böylesine kısaldığı bir dönem hatırlamıyorum. Yanılıyor olmayı dilerim bunun için. Sorun belki de sürekli değişen gündemler; zihnin oradan oraya sıçraması. Bu hız içinde zaman ölçüsü de farklılaşıyor. Bazı değerler aşınırken yerlerini alanlar da ışık hızıyla aşınmaya başlıyorlar. Zihin acı veren hatırayı kovmak istiyor, haz obezitesi kederin devamına izin vermiyor zaten. Geçicilik duygusu gizli bir keder olarak içeride bir yerde kanayıp duruyor bir yandan da. Başkalarının ölümü bizim de hikayemiz olabilirdi çünkü.
Geçmiş kuşaklar bazı ihtişamlı hayatların kendi kaderlerine yazılı olmadığını bilirdi. Oysa yeni kuşaklar için bunlar hayal dahilinde. Zirveye tırmanan yoksulların hikayelerini izlemekle meşguller. Güzel doğmamışsan da estetikle bir mucize gerçekleştirmen mümkün. Her türlü engeli kaldırmanın formülünün olduğu bir dönemde yaşıyoruz. Türlü türlü numara var zirveye ulaşmak için. Bugünün başarı hikayeleri adım adım yükselen kenar mahalle çocuklarına dair. Parayı, şöhreti bulmanın, güç ve mevki sahibi olmanın sayısız yolu var artık.
Bütün bu olanaklar mevcut olsa dahi tekerleğin ters dönmesi de ihtimal dahilinde. Yani zirveden düşmek de mümkünler içinde. Şöhretken unutulabilir,........
© Yeni Düzen
visit website