Bu tekerlek dönecek
Bir yerimizde bir ağrı varsa istemsizce ona odaklanıyoruz. Bize kendini hatırlatıyor bu ağrı, gündemimize giren diğer şeylerin önüne geçebiliyor. Peki dünyanın bir yerindeki bir ağrı, bütün kürenin dikkatini üstüne çekebiliyor mu? Bugün ve her gün benim Filistin’im ağrıyor diyebiliyor mu dünya? Ağrıyan tek yeri bu değil ama. Aslında dünya ağrılar içinde. Bir süre sonra ağrılarla yaşamaya alışıyor insan. Başka bir ağrı diğerini bastırıyor, bir ağrı yorgun düşüp uykuya dalıyor kimi zaman. Bir başkasının acısı da bir süre meşgul ediyor bizi. Yeri göğü yırtan bir çığlığa kayıtsız kalamıyoruz. Ses gittikçe yavaşlayıp bir iniltiye dönüştüğünde ondan uzaklaşabiliyoruz bir biçimde. Gürültülü bir müzik açmak yardımcı oluyor. Bir kulüpte desibeli çok yüksek müzik dinleyen gençler bunun kendilerini dışarının gailelerinden soyutladığını ana karnında gibi hissettiklerini söylemişlerdi; uğultular ve kalp atış temposuyla her şeyi anlamsızlaştıran metalik bir ses içinde.
Oyunun insan hayatındaki önemi üzerine bir yazı okumuştum bir zamanlar. Hem insan hem de hayvan yavrularının oyuna yönelmeleri, yaşama ve oyun ilişkisi üzerine. Oyun beyindeki üzüntü, kaygı, öfke gibi hisleri ortadan kaldırıyormuş. Kaygıdan, üzüntüden kaçmak oyalanmakla mümkün daha çok da. En güzel terapi insanın zihnini ve bedenini meşgul edebilen yaratıcı bir çalışma. Hazdan........
© Yeni Düzen
visit website