Ayrıntıda gizlenen
Küçük bir ayrıntının her şeyi değiştirebilmesi ne kadar tedirgin edici. Evimi dekore ederken düşündüm bunu. Kıyafet seçerken de aynısı geçerli. Ev taşıdığım için giysi kumbaralarına torbalar dolusu kıyafet attım geçen ay. Bana hediye verilen hiç giyilmemiş bazı kıyafetlere dokunamadım ama. Hediye oldukları için tabii. Duvarın kalkmasının ardından Doğu Berlin’de tek bir Lenin heykeli görmüştüm. Hepsini kaldırmışlar bunu niye bırakmışlar diye sorunca heykelin bir başka şehir tarafından verilmiş bir hediye olduğunu söylemişlerdi. Geçmişin üzerinden buldozerle geçilirken hediyeye saygı göz doldurucu.
Benim de böylesi bir hediye ahlakım var. Hiç hoşlanmasam bile verilen bir hediyeyi bir başkasına vermek vefasızlık gibi geliyor bana. Bir kutu dolusu kullanmadığım hediye nesneler koleksiyonum var bu nedenle. Yalan söylemeyeyim çok eskilerden çok da sevmediğim birilerinden gelen birkaç tanesini verdim sadece. Hediyeleri benim için alanların ne düşündüğünü çok iyi tahmin edebiliyorum. “Bu tam Neşelik demişlerdir eminim. Bana benzeyen, tarzımı andıran özellikleri var elbet. Ama bir detay her şeyi bozuyor işte.
Bu ince ayar işi nasıl da tedirgin edici. Bir anda bir şeyin değerini yükseltebiliyor ya da onu batırabiliyorsun. Şiirde de böyledir. Küçük bir ayrıntı birden şiiri başka bir boyuta taşır ya da bozar. Bazen tek bir kelimeyi arar durursun ve bulunca büyü gerçekleşiverir.
İnce........
© Yeni Düzen
visit website