Tuncer Bağışkan ve "Kıbrıs'ın Geçmişine Yolculuk"
8 Aralık akşamı telefonuma düşen bir mesajla çok değerli, arkeolog, araştırmacı yazar bir abimizi daha sonsuzluğa uğurladığımızı öğrendim. Tuncer Bağışkan abimizdi. Çok üzüldüm. Hem kendisiyle nice sohbetler paylaşan birisi olarak hem de bu adanın insanları adına. Toplumumuzun kendi alanında en önemli belleklerinden biriydi.
Tuncer abiyi BRT’de daha önce yapmış olduğum Tv programlarımdan 2005 yılında “Kum Saati”nde ve 2019 yılında “Söz ve Yazı”da konuk almış yayınları üzerine sohbet etmiştik. Bu sohbetlerden birinden alıntı yapıp sizlerle paylaşmak istedim. Işıklar içinde uyu Tuncer abi...
Üniversite yıllarımda biliyorsunuz bir konuyu işlediğiniz zaman her söylediğiniz sözün bir dipnot'u, kaynağı, kaynakçası vardır. Ve bu kaynaklar öncelikle sayfanın altına girer ardından da kitabın sonunda tümü birden yer alır. Ben bunu ilk kez "Kıbrıs'ta Osmanlı-Türk Eserleri" kitabımda kullandım ki orada kullanılması kaçınılmazdı. Çünkü akademik bir kitaptı.
Vakıflar İdaresi arşivinden derlediğimiz belgelerden örneğin Cyprus Gazzet, Blue Book denilen yerlerden ve akademisyenlerin yapmış olduğu çalışmalardan derlenerek hazırlanan bir kitaptı. Daha sonraki yıllarda biliyorsunuz biz Kıbrıslılar daima birşeyleri yayınlamayı isteriz.
Önceleri KIBRIS gazetesinde haftalık yazılara başladım. Bekir Azgın, Kani Kanol vardı, Fikret Demirağ düzeltmen olarak yer alıyordu gazetede. Ben bu yazılarımda insanların anlayabileceği bir şekilde anılarımı da içerisine katmak suretiyle bazı bilgiler vermeye çalıştım. Verdiğim bilgiler aslında, Üniversiteyi bitirip Kıbrıs'a geldikten sonra biriktirdiğim bilgilerdi. İlk bu bilgileri "Müzeleri Sevenler Derneği" diye bir dernek oluşturmuş ve o dönemde bütün bölgeler için bir broşür hazırlamıştık. Güzelyurt, Girne, Mağusa, Salamis gibi. Söz konusu dönemde rehberlik kursu verildiği zaman onlara arkeoloji dersini ben veriyordum. Bu broşürü de kaynak olarak kullanıyordum. Hatta Kaşot isimli parlak bir öğrencim vardı, rehberlik kursunu birincilikle bitirdiği için ona da özel olarak ciltledim ve hediye etmiştin. Yalnız KIBRIS gazetesinde maalesef yazmış olduğum yazılarımın hepsi gazete sayfaları arasında yitti gitti. Eğer sizin de yönetiminde olduğunuz Kıbrıs Türk Yazarlar Birliği gibi bir Birlik, Kültür Dairesi gibi bir dairemiz olmasa idi benim ADRES dergisinde (Yenidüzen gazetesinin haftalık ücretsiz dergisi ea) 2012 yılından beri yaynlamaya başladığım bu yazılar, biraz önce söylediğiniz içerikli yazılar maalesef onlar da ara yerde gidecekti.
2012 yılında yazı dizimize başladığım "Kıbrıs'ın Geçmişine Yolculuk"un hiç böyle kitap olabilecek diye üzerinde durmamıştım. Hatta bu yazıdizisinin içerisinde Lefkoşa'yı da almıştım ama sadece dört bölüm olarak.........
© Yeni Düzen
visit website