menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

HEPİMİZ ÖZGÜRLEŞENE KADAR

6 0
28.12.2023

Artık geri dönüşü olmayan bir yoldayız. Kitleler halinde batılı halklar özgürleşme çağrılarını dünyaya haykırırken “Filistin olmadan asla” diyorlar. 20. yüzyıl özgürlük çağı olarak lanse edilirken aslında arkasında büyük bir oyun vardı. Özgürlük batıda başlangıçta birtakım sınıflara karşı haklı bir tepki olarak doğarken zaman içerisinde bambaşka sınıfsal bir tuzağın içine çekti insanları. Kapital denilen o dehlizin içinde vantuz gibi insanları kendine çeken ve herkese göre bir kapı aralayan, sinsi yapılar özgürlük vadettiler. Önce insanların haklarını haykırmalarına izin verildi. Bu yapılırken, halklar kontrollü bir şekilde izlendi. Ardından imtiyazlı olmak gibi bir kavram, soylu sınıfın elinden alınıp sermayeye oradan da halkla dağıtılacağı yalanı ile bugüne kadar öyle ya da bu şekilde, batı halkları kandırıldı. İnsanlar o imtiyazları yani parayı, rahat yaşamı, emekliliklerine kadar elde edecekleri sonra da keyif yapacakları o yaldızlı günler için deli gibi çalıştılar. Bu şekilde çalışmak da kutsallaştırıldı. Sonunda o yaldızlı günleri de Alzheimer ile geçirip her şeyi unutacakları bir hayata mahkûm oldular. (Bizimkiler de batıya gıpta ile baktılar. Yalan mı?!)

Ya hepimiz ya hiç

Batı halklarının nesillerdir üzerine yapışan sömürgecilik, yerleşimcilik, kolonizatörlük ve hatta bilim adına ilklerden referans vermeden gerçekleştirdikleri fikir hırsızlıkları dahi her türlü ahlaksızlık, Filistin ile taşan son damla oldu. Siyonist emele hizmet eden kukla liderler de dahil hiçbiri bunu beklemiyordu. Irak’ta nasıl 1 milyon kişi öldürüldüyse ve hatta TV’lerden nasıl izlettirildiyse ve insanlar nasıl buna alıştırıldıysa, yine aynısı olacaktı. Zaten bir İslamofobi ve onun tiplemeleri hazırda vardı. Bosna daha dün gibi belleklerimizde. Hangi birini sayalım. Suriye’deki iç savaş. Afganistan’da yok edilen bir medeniyet. Hangisini sayalım. Doğu Türkistan açılmamış sargımız. Nereden bir acı, bir felaket geçtiyse haçlı zihniyeti ve onun bugünkü adı Siyonizm geçmiş demektir. Ancak bu kez hiç ummadıkları bir şey oldu. Çocukların feryatları, o masumların kalpleri, başka kalpleri uyandırdı. Doğrusu şu ki Kur-an-ı Kerim’de geçen ‘akleden kalpleri’ Filistinli çocuklar uyandırdı. Çocukların gözlerinden yansıyan o ilahi mesajla, Allah’a şahitlik etmiş olmanın verdiği mesajla tüm dünya ve özellikle de batı irkildi. Siyonistlerin elindeki sosyal medyayı manipüle etmek bile gerçekleri insanların kalplerine yollamayı engelleyemedi. Bu nedenle de batı ayağa kalkmış vaziyette ve özgürleşene kadar da oturmayacaklar. Çünkü bu kez kandırılmayı kabul etmeyecekler. Bu sefer ya hepimiz ya hiç diyorlar.

İslam asli hüviyetine kavuşsun diye

Peki bunca zulüm neden yaşanıyor? Eğer Müslümanlar İslam’ın gereğini yerine getiriyor olsalardı, bu acılar bu facialar olur muydu? Müslümanlığı temsil ettiğini söyledikleri birtakım güruhlar asli hüviyetlerini kaybetmişlerdir. Onların şekilleri dışında Müslümanlıkla hiçbir alakası kalmamıştır. Ne yazık ki İslam olduklarını hüviyetlerine yazdıran ülkelerin hiçbiri adaleti sağlayamamışlardır. Siyonizme uşaklık etmişlerdir.

Allah nurunu tamamlayacaktır

Bugünkü mesele de bundan ibarettir. İslam nurunu açığa çıkarıyor. Yeni ve tertemiz gönüllere ihtiyacı var İslam’ın. Kalplerini gözyaşı ile temizleyen ve gerçekten iman etmeye hazır kullara nurunu açıyor. Yarım yamalak değil, gerçekten inanacak tam iman edecek insanlara ulaştırıyor nurunu. Çünkü İslam asli kimliğinden emin olmayan, tereddütte kalmışlarla yoluna devam etmeyecek. Görünürde hepimizin de önünde cereyan ettiği gibi batıdan doğacak olan bu güneşin insanları da hazırlar. Çünkü ya hep ya hiç mücadelesine adım atmışlar. Yarım ağızla yola çıkmadıkları apaçık belli. Mesajı tam da merkezden alıyorlar. Şehadetin bugünkü merkezi Filistin’den geliyor bu mesajlar vesselam.

NE YENİ YIL KUTLAMASI!

Millet olmanın gereği sevincimizde de üzüntümüzde de birlik olmaktır. 6 Şubat depreminin sarsıntıları hala daha önümüzde duruyor. Oradaki insanların büyük çoğunluğu hala konteyner evlerde........

© Yeni Birlik


Get it on Google Play