Sahtekarlık ve de diplomasız pilotlar!..
Dilimize Farsça sāχte ساخته "yapılmış, yapma, mamul, düzme" sözcüğünden geçen sahte kelimesi Türkçe sözlükte bir şeyin aslına benzetilerek yapılan, gerçek olmayan anlamında kullanılır.
Bu işi yapana da sahtekar deniliyor.
Yasemin Gülbahar “Sahtekârlık Sendromu” adlı makalesinin özetinde
konunun bilimsel tanımı şöyle yapmış:
“Örgütsel ortamda çok yüksek başarı sergileyenler ya da azınlık durumunda
olanların başarılarını sindirememeleri ya da başkalarının kendilerine atfettiği
başarı düzeyi nedeni ile kendilerine atfedilen sahte kimliklerin ardında
saklanmak zorunda kalanlar belirli beklentileri yerine getirdiklerinde hileli
hissettiren ve başarılarını dış güçlere bağlayan hisleri içeren Sahtekârlık
Sendromunu deneyimlemektedir. Sahtekâr olmak, gerçek olmayan biri gibi davranmak ve gerçek olmayan bir başarıyı sergilemek demektir. Sahtekârlık Sendromu, içsel yetersizlik duygusu, sahtekârlık duygusu ve kişinin yetenekleri ve başarıları hakkında kendinden şüphe duyması sebebiyle ortaya
çıkan ve son yıllarda önem kazanan bir konu olmuştur.”
Bugünlerde Türkiye sahte ve sahtekar tanımını içeren diploma sahtekarlığını anlatan onlarca habere şahit oluyor.
Ortaokul mezunu uyuşturucu satıcısı bir şahıs sahte diplomayla kendisini narkotikte başkomiser olarak tanıtıp birtakım kazanımlar elde etmiş. Aynı zamanda halı yıkama işi de yapan bir başka ‘uyanık’ kendini psikolog olarak tanıtıp televizyonlara bile çıkarılmış.
Sahte teknik üniversite diplomasıyla dört baraj inşa eden sahte mühendisi de gördük. Geçmişte sahte doktorların ameliyatlara bile girdiğini hatırlıyor ve Allah bizi onlardan korusun diyorum.
Resmi makamlar, sahte diploma ve belge tanzimi yapanların kamudaki resmi görevlilerin e-imzalarını ele geçirerek bu işleri yaptığını söylüyor.
Sahtekarların, sahte diploma vererek notlarını da düzelterek birçok kişiye motorlu taşıt sürücü belgesi verdiğini de okuyunca aklıma Stevan Spielberg ve arkadaşlarının 2002 yapımı ünlü filmi geldi. Orijinal adı “Catch Me If You Can” (Sıkıysa Yakala) olan ve Leonardo Di Caprio ile Tom Hanks’in başrolünü oynadığı filmde 18 yaşında bile olmayan Frank Abagnale adlı bir gencin o dönemlerin en ünlü havayolu şirketi Pan American World Airways (Pan Am) uçaklarında kendini pilot, sonra da doktor ve savcı olarak tanıtıp dolandırıcılık yaptığını anlatır. 1960’lı yıllarda geçen olayda pilot üniforması giyerek uçaklarla 26 ülkeye ve de 250 farklı yere seyahatler gerçekleştirmiş.
Ancak şaşırtıcı gerçek çok sonradan ortaya çıkmış, o genç bir pilot değildi.
Kokpite ulaşabilseydi, hikayenin sonu acaba nasıl biterdi size bırakıyorum. Havayolu şirketini aldatan, bankaları da sahte çeklerle dolandırarak para kazanan genç adam sonunda FBI tarafından yakalanmış. Yetenekleri FBI’ın dikkatini çekince, ceza indirimi beklentisiyle FBI için çalışmayı kabul ederek dolandırıcılıkla mücadelede kendisine danışmanlık görevi verilmiş.
İtalyan gazetelerine yansıyan bir başka olayda Andrea Sirlo adına düzenlenmiş sahte pilot kimliğiyle havayolu şirketlerini dolandıran ve seyahat eden 32 yaşındaki genç Torino Havalimanı’nda bir pilotun dikkati sayesinde polis tarafından yakalanarak gözaltına alınmış.
Şüphelinin........
© Yeni Birlik
