Meclis-i Mebusan’dan Avrupa Birliği’ne
Osmanlı Mebusan Meclisi de bu barışın sürdürülebilmesi ve İmparatorlukta bulunan dil, din ve milliyetlerin temsil edilmesi amacıyla kurulmuştu. Türk, Kürt, Ermeni, Rum, Arap, Arnavut; müslüman, hristiyan, yahudi ve daha birçok grup.
Bu kadar çeşitliliğin olduğu bir Meclisi kurmak, kendi içinde büyük kavgalar ve musibetler yaşamış olan topluluklar için de mümkün mü?
Yıllarca kavga etmiş ve kan dökmüş Avrupalılar bugün böyle bir meclise sahip değil mi?
Avrupa Birliği parlamentosunun nasıl bir yapısı var? Alman, Fransız, İtalyan, Polonyalı diye diye saydığımız 27 milliyetli, 24 resmi dilli bir yapının bir araya getirdiği Meclis, öyle veya böyle yıllardır işlemiyor mu?
Mebusan Meclisinin yapısını oluşturanların da birbirleriyle husumetleri vardı elbette ama aynı zamanda o Meclise gelip oturacak kadar “birlikte” değiller miydi?
“Ulus devlet” kutsalına tapan sömürgeci Avrupalılar bu çeşitliliği fitneye uygun gördü ve bundan faydalandı. İmparatorluk direniş gösterse de birlikteliğini çoktan yitirdiği için sömürgecilere yenik düştü, paramparça oldu.
O gün........
© Yeni Asya
visit website