Allah’ımızın ebedi lanetlediği Yahudi Siyon kavminin içimizdeki gizlenmiş taşeronlarına ülke gemimizi batırtmak istemiyorsak; “Zaferlerde başarı tabanın, başarısızlık tavanındır!” gerçeğinden hareketle iç muhasebemizi acilen yapmalıyız!

Önce İktidarımız ivedilikle;

-Üst akıl yönetiminden, ciddi istişareye dayalı ‘’kollektif akıl’’ yönetimine geçmelidir!

-Bakanların ve Bürokrasinin daha işlev hale getirilmeleri için Cumhurbaşkanımızın yükünü azaltacak, inisiyatif sahibi, Cumhurbaşkanı Yardımcısı sayısı en az üçe çıkarılmalı ve bu görevlere lider seviyesindeki şahsiyetler getirilmelidir!

- Emin, ehil, sadık ama uyarıcı, hasbi kadrolarla siyasi sahaya çıkılmalıdır!

Bunun için de bilhassa ABD’nin Irak’ı işgal için ülkemize yerleştirme planını, 1 Mart tezkeresine red oyu vererek bozan Milletvekili kahramanlarımız olan ilklerimize kapılarını yeniden açmalıdır!

- Milli çizgideki diğer siyasi parti yetkilisi kardeşlerimizle yapılacak samimi diyaloglarla mutlaka Cumhuri İttifakı genişleterek güçlendirmelidir!

Bu birlik ve beraberliğin tesisi içinde Arabozucular yerine Arabulucu samimi kardeşlerimizi görevlendirilmeliyiz!

- Uhud Savaşında Okçular tepesindeki nöbetini terk ettiği için kısmi ve geçici hezimete sebep olan Ashab-ı Kiram’a karşı Allah’ımızın; “Ey Peygamber! Allah’ın sana bahşettiği o engin şefkat ve rahmeti sayesindedir ki, Uhud savaşındaki itaat imtihanında başarısız olan arkadaşlarına son derece nazik ve yumuşak davrandın. Azarlanmayı ve cezayı hak ettikleri durumlarda bile, kusurlarını yüzlerine vurup onları rencide etmedin. Eğer onlara........

© Yeni Akit