menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Mi’rac Hadisesi (Ahireti Nebevî Temaşa) -2-

14 1
tuesday

Mi’rac Hadisesi (Ahireti Nebevî Temaşa) -2-

Prof. Dr. Yusuf Özertürk

Mİ’RACA GÖTÜREN HADİSELER

a-Kâinatın var edilmesi

*Şu bildiğimiz Kâinat (Evren) ve şu gördüğümüz, durmadan ortaya çıkan -sonra gözden kaybolan mahlûkat ve hayat- ölüm gerçeğini inkâr edebiliyor muyuz? Madem eser vardır, öyle ise mecburen eseri yapan (müessir) da olacaktır. Bir fiil, eylem varsa, bir de fail ve bir eylemcinin de olması zaruridir. Aksini iddia etmek; Aklı, ilmi ve hatta inkâr edenin kendisini de ‘yok’ sayması demektir.

*Aristo’dan beri bilim, klasik fizik; ‘Kâinat (Evren) yaratılmamıştır. O hep vardı ve var olmaya da devam edecektir, sonu da yoktur. Ve bu, statik, durağan ve değişmezdir, zaman, mekân mutlaktır’ demiştir. Bilim adamları da hep böyle inanmışlardır. Bu inanış 19. yy’a kadar devam etmiştir. 19. Yy’da; ‘Kuantum kuramı (Max Planck) ve Relativite-izafiyet kuramı (A.Einstein) ile klasik fizikten, modern fiziğe (kuantum fiziğine) geçildi. Klasik görüşlerin (klasik fizik) yanlışlığı ortaya çıktı. Aristo’dan beri gelen inanış yıkıldı. Yani Evren’in ‘ ezeli ve ebedi olmadığı gibi, zamanın da, mekânın da mutlak olmadığı’ ortaya çıktı. Evrenin yaklaşık 15-16 milyar yıl önce, zamanın, enerjinin, maddenin bulunmadığı, adeta bir yokluk ortamında (yoktan), sıkıştırılmış sıfır bir kütleden patlama........

© Yeni Akit


Get it on Google Play