menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Türkiye’nin teknoloji merkezi TUSAŞ nasıl kuruldu?

60 24
27.10.2024

Yaşadığımız devir yerli ve millî savunma sektörümüzün şaha kalktığı tarihî günler olarak hatırlanacaktır gelecek nesiller tarafından. BAYRAKTAR, TUSAŞ, TOMTAŞ derken bir asır sonra da olsa Cumhuriyetin yerli ve millî savunma sanayiine kavuşması yolunda görkemli hamleler birbirini takip etmekte.

Peki bu her gün bir yenisine şahit olduğumuz ve her biri göğsümüzü kabartan hamleler bir günde mi başladı? Bu umut verici noktaya nasıl geldik? Fikir kimden çıkmış ve uygulamaya geçirilmişti?

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında ağır aksak da olsa atılan ama ne yazık ki sabotaj ve engellemeler yüzünden akim kalan cesurca adımların arkasından mevcut canlanmanın Türkiye’nin son 20 yıl zarfında kendine geliş süreciyle yakından bağlantılı olduğunu bilmek lazım.

Haddizatında uyanış Cumhuriyetin 50. yıldönümü olan 1973 yılında başlamış, ertesi yıl Kıbrıs barış harekâtı ve hemen sonrasında yaşadığımız silah ve ekonomik ambargolarıyla özümüze dönmekten başka çare kalmadığı ayan beyan ortaya çıkmıştır.

Kıbrıs’taki barış harekâtı, Cemil Meriç’in deyişiyle “Batı’nın deli gömleği”ni çıkarma yolundaki dönüm noktası çapında bir hamledir. Nitekim Attilâ İlhan şöyle yazmıştı:

“Kıbrıs harekâtı ülkenin 30 yıldır bağlı bulunduğu ‘sistem’in –ki bu, batılı, ‘beyaz’ ve emperyalist sistemdir- Türkiye’ye ilişkin gerçek tavrını ve tutumunu sergilemesine yol açmıştır. Ancak ‘sistem’in uygun gördüğü politikaları uygulayan bir Türkiye’yi kabul edebiliyorlardı. Ankara, ulusal çıkarları doğrultusunda harekete geçer geçmez, hem silah ambargosu bindirildi üzerine, hem ekonomik ambargo.” (Batı’nın ‘Deli Gömleği’, Karacan: 1981, s. 6)

Yavru Vatan’da barış harekâtı devam ederken sıcağı sıcağına bir yorumda bu gerçek şöyle dile getirilmişti:

“Kıbrıs başarısı orduya güvenin yanında, kendi ekonomik imkânlarımıza dayanan, dışarıya mümkün olduğu kadar az bağlı milli bir harp sanayiine sahip olmamız gereğini de ortaya koydu.” (Ahmet Kılıçbay, Devir, 12 Ağustos 1974, s. 32.)

Velhasıl 1974 millî harp sanayiimiz açısından uyanış yılıdır. Batı, Batı diye diye kendimizi batırdığımızın çıplak fotoğrafının çekildiği yıldır daha doğrusu.

İşte savunma sanayiimizin kalbinde TUSAŞ (Türk Uçak Sanayii AŞ.) bir yıl önce bir meşale gibi yanmaya başlayacak ve içinde bulunduğumuz günlerde o meşale her gün........

© Yeni Akit


Get it on Google Play