menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Tapumuzu almak için Lozan’a gitmeden önce devletimizi yıkmıştık

55 4
previous day

Tapumuzu almak için Lozan’a gitmeden önce devletimizi yıkmıştık

MUSTAFA ARMAĞAN

1924 yılına girilirken Türkiye Cumhuriyeti ilan edilmişti ama, henüz uluslararası planda tanınmış (recognized) bir devlet değildi. Ne Lozan Antlaşması hasımlarımız (başta Britanya İmparatorluğu) tarafından onaylanmıştı, ne de ‘hükümetimiz’ zamanın Birleşmiş Milletler’i olan Cemiyet-i Akvam’da bir devlet sıfatıyla tescil edilmişti. 

Zaman Lozan Barış Antlaşması’na doğru akıp giderken, meşru devletimiz Osmanlı Devleti’ni Sadrazam Tevfik Paşa’nın ‘konferansta elbirliği edelim’ teklifini bahane ederek kendi ellerimizle yıktıranlar, bu defa Türk tarafını Ankara veya TBMM Hükümeti namlarıyla konferansa davet etmişlerdi. 

Erik J. Zürcher’in tespitiyle söylersek, “İyi de bu hangi devletin hükümetiydi?” (The Young Turk Legacy, I.B.Tauris: 2010, s. 142.) Devletsiz hükümet de bizde görülmüştü! TBMM hükümetine, koca çınarı yani Osmanlı devletini yıktıranlar, devlet olma iznini vermek için aynı hükümeti ‘ayaklarına’ çağırıyorlardı.

Davayı daha sarih bir dille ortaya koyalım ki iyice anlaşılsın: 

Lozan’a giderken tanınma kaygısıyla kıvranan taraf bizdik, bizden sonra ise oyuna getirilip Anadolu’ya........

© Yeni Akit