menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Sovyet Rusya’nın ve eski TKP’nin Çerkes Ethem fiyaskosu

31 1
26.06.2024

Yıldırım Koç yazdı…

Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarının, Sovyet Rusya’ya ve Komintern aracılığıyla Sovyet Rusya’dan talimat alan yerli komünistlere güvenmemesinin en önemli nedenlerinden biri, Sovyet Rusya’nın ve oradan gelen talimatlarla hareket eden Türkiye Halk İştirakiyun Fırkası’nın Çerkes Ethem olayındaki büyük hatası ve fiyaskosudur.

1917 Ekim Devrimi’nden sonra Bolşevikler’in beklentisi Avrupa’da bir dizi devrimin olması ve Avrupa Sosyalist Devletler Federasyonu türü bir gelişme sayesinde, ekonomik olarak geri durumdaki Rusya’da sosyalizmin inşa edilebilmesiydi. 1919 yılı Mart ayı başlarında Komünist Enternasyonal kurulduktan sonra, bu çabalar yoğunlaştırıldı. Ancak istenen sonuçlar elde edilemeyince, özellikle Komintern’in 1920 yılı Temmuz-Ağustos’unda yapılan ikinci kongresinde sömürge ve yarı-sömürge ülkelerde anti-emperyalist mücadelenin geliştirilmesi kararı alındı.

Bu süreçte Anadolu ve Boğazlar, Sovyet Rusya için son derece önemliydi. Sovyet Rusya’nın güneyinde dost ve hatta kontrol altında bir ülkenin varlığı, Sovyet Rusya açısından hayati önemdeydi. Sovyet Rusya’nın etki alanının genişletilmesinde, Sovyet Kızıl Ordusu’nun 27-28 Nisan 1920 tarihinde Azerbaycan’a girerek burada komünistleri iktidara getirmesi yöntemi, kullanılan yollardan biriydi.

Sovyet Rusya, Anadolu ve İstanbul’da kendi kontrolünde bir iktidar yaratabilme amacıyla çeşitli girişimlerde bulundu. Bunlardan biri de Çerkes Ethem ve kardeşlerinin hareketiydi. Çerkes Ethem üzerinde etkili olmada Sovyet vatandaşı Şerif Manatov ve Ziynetullah Nevşirvanov ile onların kontrolü altında kurulan ve yönetilen Hafi Türkiye Komünist Fırkası ve ardından Türkiye Halk İştirakiyun Fırkası kullanıldı. Çerkes Ethem’in Yeşil Ordu’ya girmesi de Sovyet Rusya’nın ümitlerini artırdı.

Çerkes Ethem, Kafkasya’dan gelerek Bandırma’da yerleşmiş zengin bir kişinin üç oğlunun en küçüğüydü. Ethem’in kardeşleri Saruhan (Manisa) milletvekili Reşit ve Yüzbaşı Tevfik’ti.

Ethem, Süvari Subay Okulu’ndan teğmen olarak mezun oldu. Birinci Dünya Savaşı’na katıldı. İzmir’in işgalinden sonra Salihli Cephesi’ni kurdu ve kendisini Salihli Cephesi Komutanı ilan etti. Ethem’in, ağırlıklı olarak Çerkeslerden derlediği milis gücüne Kuvvai Seyyare adı verildi.

Mustafa Kemal Paşa önderliğindeki hareketin milli orduyu henüz oluşturamadığı 1919-1920 yıllarında, Çerkes Ethem’in yönettiği milis güçleri 1919 yılı Ekim-Kasım aylarındaki Anzavur ayaklanmasının, 1920 yılı Nisan-Mayıs aylarındaki Düzce-Bolu ayaklanmasının ve özellikle de 1920 yılı Haziran ayındaki Yozgat ayaklanmasının bastırılmasında ve Ankara’nın saldırılara karşı korunmasında önemli başarılar elde etti.

1920 yılı Mayıs ayında Yeşil Ordu kuruldu. Yeşil Ordu’yu daha sonra yazacağım. Ancak belirtilmesi gereken, Yeşil Ordu’nun nizamnamesinde, Anadolu’daki mücadeleyi Sovyet Rusya’ya bağımlı kılan düzenlemeler vardı.

26 Haziran 1920’de Hafi Türkiye Komünist Fırkası kuruldu. Bu partiyi kuran kadrolar Sovyet Rusya’nın kontrolü altındaydı ve bu kişiler Yeşil Ordu ile bağlantılıydı.

“Ethem’in sol çevrelerle olan ilişkisi; Ankara’daki Yeşil Ordu Cemiyeti’nin milletvekili yöneticileri, Eskişehir’de sonradan (Hafi) Komünist Partiyi kuracak olan Şerif Manatov gibi III. Enternasyonalci komünistler ile Eskişehir’de Seyyare Yeni Dünya gazetesini çıkaracak olan gazeteci Arif Oruç ve çevresidir.” (Hamit Erdem, 1920 Yılı ve Sol Muhalefet, Sel Yayıncılık, İstanbul, 2010;85)

Çerkes Ethem’in Yeşil Ordu’ya katılması sonrasında, Mustafa Kemal Paşa bu örgütü kapattırdı. Ayrıca, Çerkes Ethem’i, kendi talimatıyla kurdurduğu (Resmi) Türkiye Komünist Fırkası’na üye yaparak kontrol altına almaya çalıştı.

Ancak Sovyet Rusya, o günün koşullarında Anadolu’daki en büyük askeri gücün yöneticisi olan Çerkes Ethem’i bırakmadı.

1920 yılı Haziran ayında Yozgat Ayaklanması’nın bastırılmasında Çerkes Ethem’in gücü şöyleydi: 70 subay, 2100 piyade, 1300 atlı, dört güçlü dağ topu, bir sahra topu, 8 makineli tüfek. (Hamdi Ertuna, Türk İstiklal Harbi VIncı Cilt, İstiklal Harbinde Ayaklanmalar, 1919-1921, Genelkurmay Harp Tarihi Başkanlığı Resmi Yayınlar Seri No.1, Ankara, 1974, s.151)

Çerkes Ethem’in Büyük Millet Meclisi’ne karşı ayaklandığı 1920 yılı Aralık ayında 2326 milisi ve kontrolü altındaki 159 uncu Alay ile birlikte toplam 4650 askeri bulunuyordu. Elinde 4 top, 6 ağır makineli tüfek ve 2 otomatik tüfek vardı. (Ertuna,1974;237)

Anadolu’daki Sovyet görevlileri ve Sovyet Rusya, 1920 yılındaki en etkili askeri gücü elinde bulunduran Çerkes Ethem ile yakın ilişki kurdular ve verdikleri değeri ona hissettirdiler. Ankara’da da itibar gören Çerkes Ethem, özellikle Sovyet Rusya’nın kendisini Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarından daha fazla önemsediğini hatıratında şöyle anlatıyordu:

“Moskova Yoldaşları Türk Liderleri Arasında Beni Daha Emin Buluyorlardı.” (S.108)

“Gerçi o zaman için bu dostluk her iki taraf için zaruri idi. Bu cihetle hepimizi takdir etmekle beraber, Moskova yoldaşları Türk........

© Veryansın TV


Get it on Google Play