menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Mustafa Suphi Anadolu’ya niçin geliyordu?

18 5
29.06.2024

Yıldırım Koç yazdı…

Mustafa Suphi ve yoldaşları 28 Aralık 1920 günü Kars’a geldi.

Anadolu’ya yardıma mı geliyordu? Yardıma geliyorsa kime yardım edecekti? Mustafa Kemal Paşa’ya mı, 27 Aralık 1920 günü Büyük Millet Meclisi’ne karşı ayaklanan Çerkes Ethem’e mi?

Sovyet Rusya’nın çok önemsediği ve Bolşevik görevlilerin yakın ilişki içinde oldukları milis komutanı Çerkes Ethem’in Büyük Millet Meclisi’ne karşı ayaklanması 27 Aralık 1920 günü başladı. Mustafa Suphi ve yoldaşları, ertesi günü, 28 Aralık 1920 tarihinde Kars’a geldi. Bu günlerde Yunan ordusunun saldırısı da başladı. 10-11 Ocak 1921 günleri Büyük Millet Meclisi’nin düzenli ordusu Yunan ordusuna karşı Birinci İnönü Zaferi’ni kazandı. Çerkes Ethem ayaklanması 23 Ocak 1921 günü bastırıldı. Mustafa Suphi ve yoldaşlarının katledilmesi ise 28/29 Ocak 1921’de.

Mustafa Suphi ve yoldaşlarının, Çerkes Ethem ayaklanmasının başlamasının ertesi günü Anadolu’ya geçişlerinin amacı neydi? Büyük Millet Meclisi’nin yönettiği mücadeleye katılmak ve bu mücadeleye destek olmak mı? Yoksa Sovyet Rusya’nın çok önem verdiği ve Şerif Manatov ve Ziynetullah Nevşirvanov gibi Sovyet görevlileri aracılığıyla yönlendirmeye çalıştığı Çerkes Ethem’in Büyük Millet Meclisi’ne karşı başlattığı ve (yanlış bir hesapla) başarılı olacağı tahmin edilen ayaklanmanın yönetici kadrosunu oluşturmak mı (Şerif Manatov ve Ziynetullah Nevşirvanov Ethem’in ayaklanma girişimi davasında 15’er yıl ağır hapis cezasına çarptırıldı; Necip Hablemitoğlu, Milli Mücadele’de Yeşil Ordu Cemiyeti, Birharf Yay., İstanbul, 2006, s.353-355)? Anadolu’daki kurtuluş mücadelesini Sovyet Rusya’nın politikaları doğrultusunda yönetmek mi?

Mustafa Suphi ve yoldaşlarının Anadolu’ya geçmesinin üç ay ertelenmesinin nedeni de, Çerkes Ethem ayaklanmasının bekleniyor olması mıydı?

10-16 Eylül 1920 günleri Bakü’de yapılan “TKP Kuruluş Kongresi”nde, örgütün Anadolu’ya nakledilmesi kabul edilmişti (Bkz. Emel Seyhan Atasoy – Meral Bayülgen (der.), Türkiye İştirakiyun Teşkilatlarının Birinci Kongresi, TKP Kuruluş Kongresi, Tutanak ve Belgeler, Sosyal Tarih Yay., İstanbul, 2008). Kongrede seçilen yönetimin 4 Ekim 1920 günü Bakü’de yaptığı toplantıda da Mustafa Suphi şunları söyledi: “Merkezi heyet azasından üç kişi, siyasi işçilerden on iki kişi ki ceman on beş kişi üç güne kadar Türkiye’ye azimet edecektir (gidecektir,Y.K.).” (Yücel Demirel (çev.), TKP MK 1920-1921 Dönüş Belgeleri-1, Tüstav Yay., İstanbul,2004, s.82) 13 Kasım 1920 günlü toplantıda da Mustafa Suphi “bu hafta zarfında gidileceği”ni açıkladı (Demirel,2004;160). Bu karar ve açıklamalara karşın, Anadolu’ya gidiş üç ay ertelendi, ancak Çerkes Ethem’in ayaklanmasının ertesi günü gerçekleştirildi.

1920 yılı Aralık ayında milli ordunun Yunan ordusuna karşı henüz bir başarı elde edemediği ve iç ayaklanmaların bastırılmasında Çerkes Ethem’in çok önemli rol oynadığı unutulmamalıdır.

Mustafa Kemal Paşa, 13.9.1920 günü Türkiye Komünist Fırkası yöneticileri Mustafa Suphi Bey ve Mehmet Emin Bey’e, 15.6.1920 tarihli mektuplarına cevaben gönderdiği mektupta şunları yazıyordu:

“Büyük çoğunluğu rençber ve köylüden meydana gelen milletimiz, Batı’nın emperyalizm ve kapitalizm mahkûmiyetinden kendini kurtarabilmek için bunlara karşı birleşmiş olarak mücadele ve mübarezeye karar vermiştir ve bu kararını tatbik etmektedir. (…)

“Gerek şahsen ben ve gerekse bütün mesai arkadaşlarım çoğunluğu rençber ve köylüden ibaret olan milletimizin bağımsızlığını tesis ve temin yegâne gayesini takip etmekteyiz.

“Memleket ve milletimiz her taraftan emperyalist ve kapitalistlerin hücumlarına maruz bir halde olduğu gibi, fiilen bunlara iştirak eden İstanbul hükümetinin padişahına atfen memleket dahilinde çıkarılan devamlı karışıklıklardan doğan mahalli anlaşmazlıklara da karşı koymak mecburiyetindedir. Dolayısıyla, milletin birlik ve mukavemetini ihlal edebilecek zamansız ve fazla teşebbüslerden sakınmak, milletimizin kurtuluşu açısından elzemdir. Bu lüzumu göz önünde bulunduran Büyük Millet Meclisi, toplumsal inkılabı sükûnetle ve esaslı surette tatbik etmektedir.

“Gaye ve prensip itibarıyle bizimle tamamen ortak olan Türkiye........

© Veryansın TV


Get it on Google Play