Komünistlik suçlamalarıyla mücadele eden eski sendikacılar
Yıldırım Koç yazdı…
1940’lı, 1950’li, 1960’lı yılları eski sendikacılardan dinlemeden, bugünden geçmişe bakıp eski sendikacıları eleştirmek ve hatta küçümsemek epeyce yaygındır. Ben tam tersini düşünüyorum. Bu dönemin sendikacıları karda iz açtılar, Türk insanını sendikacılıkla tanıştırdılar. Bunu yapmaları pek öyle kolay da olmadı. Bunun bir nedeni, bu yıllarda sendikacılığın komünistlik sanılmasıydı. Bu yanlış algının aşılabilmesini o yılların sendikacılarına borçluyuz.
1980’li ve 1990’lı yıllarda 100’e yakın eski sendikacıyla sözlü tarih çalışması yaptım. Hiçbiri belki farkında değildi; ancak benim öğretmenim oldular. 1940’lı, 1950’li ve 1960’lı yıllardaki işçileri ve sendikacılığı da kitaplardan önce doğrudan onlardan öğrendim. O yıllarda işçilerin konut kooperatiflerine ilişkin tavrını ve sendikacılığı komünistlik sanma yanlışını anlatan eski sendikacılardan bir demet sunmak istiyorum. Her bir alıntının sonunda ilgili kişiyi özetle tanıttım. Bugün hiçbiri hayatta değil. Hepsini saygıyla ve rahmetle anıyorum.
Trabzonlu sendikacı Mehmet Ali Çamurali, işçilerin yapı kooperatiflerine tepkisi konusunda şunları söylüyordu: “Bir kooperatif kurmak istiyoruz. Sigorta da bize yardımcı oluyor. Karayolları’nda da müdür ve müdür muavini yardımcı olacaklar. Ben de kaldım evsiz. Kendimi de düşünüyorum biraz. ‘Apartman yapın,’ diyorlar. Apartman istemiyoruz. Trabzon mutaassıp memleket. Apartmanda birbirlerinin evine gider gibi basit düşünceler vardı. Bahçeli evler istedik.” (1950’li ve 1960’lı yıllarda Trabzon Yol-İş Sendikası genel başkanı Mehmet Ali Çamurali ile 13 Eylül 1999 günü Trabzon’da görüştüm.)
Benzer bir tepkiyi Erzurum’da da dinledim. Sendikacı Şerafettin Gedikoğlu şunları söyledi: “Apartman ilk defa çıkmıştı. Altı daire, bir apartman kapısından giriyor; bu komünistliktir, dediler. Bu anlayış nedeniyle yapı kooperatifi ancak 1980’li yıllarda kurulabildi.” (Şerafettin Gedikoğlu 1960’lı yıllarda Erzurum Demiryolu İşçileri Sendikası yöneticilerindendi. Kendisiyle 20 Temmuz 1987 günü Erzurum’da görüştüm. 14 Ağustos 1991 tarihinde de vefat etti.)
Hamit Kızılkaya: “1951 yılında Eskişehir’de komünizmi tel’in mitingi düzenlendi. Mitingin nedeni, işverenin işçiye ‘komünist’ demesiydi.” (Hamit Kızılkaya 1949-1961 yıllarında Devlet Demiryolları Eskişehir Sanayi İşçileri Sendikası’nın genel sekreteriydi. 1950’li yıllarda grev hakkının önde gelen savunucularındandı. Kendisiyle 2.11.1987 günü Eskişehir’de görüştüm.)
Ömer Ergün: Bu dönemin ilginç olaylarından biri, 1951 yılında Eskişehir’de düzenlenen komünizmi tel’in mitingiydi. “Tayyare Fabrikasından Nazif, Kütahya’da bir toplantıda konuşurken ‘sosyal’ terimini kullanınca, Vali’nin girişimi sonucunda tutuklanmış. Ahmet Aras Eskişehir’e gelip bu olayı anlattı. Eskişehir’de bir komünizmi tel’in mitingi düzenlenmesi kararlaştırıldı. Önce bir yürüyüş yapıldı, sonra sinemada toplanıldı. İstanbul’dan Şaban Yıldız ve Bahir Ersoy, otobüs tutarak geldiler. Bizi töhmet altında tutmaya kimsenin hakkı yoktu. Fiyaskoyla neticelenir diye çok korktuk. Kanunlara uyuyorduk. Sinmeyeceğimizi ve gücümüzü göstermek istedik. Yürüyüş ve toplantıda hiç olay çıkmadı. Eskişehir’de lehimize bir hava doğdu.” (1950 yılında DYF-İŞ Federasyonu’nun ilk genel başkanı ve 1953-1986 döneminde Türk-İş........© Veryansın TV
visit website