Boşluğa oy vermek
Yavuz Alogan yazdı…
Zihin insana bazen tuhaf bir oyun oynuyor. Bir görüntüyü kendiliğinden bir başka görüntüyle birleştiriyor.
Sokak posterlerinde İmamoğlu’nun makyajlı rötuşlu, yüz mumluk ampul gibi parlayan yüzünü ne zaman görsem, resmin hemen arkasında Zelenskiy’nin yüz hatları beliriyor.
31 Mart yerel seçimlerinin ötesine, 2028’de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimine bakıyorum ve Sayın İmamoğlu’nun Atlantik sistemi tarafından “seçilmiş kişi” olduğunu ve ülkeyi Zelenskiy gibi felakete sürükleme potansiyelinin çok yüksek olduğunu görüyorum.
Burada görüşümü kanıtlamak için 2020 tarihli Rand Raporu’ndan alıntılar yapacak, Chatham House ziyaretinden, şahsın İngiltere büyükelçileriyle samimi ilişkilerinden, daha sonra MI6 (İngiliz dış istihbaratı) şefi olan büyükelçi Richard Moore’a “Türkiye sevginizden hiç şüphemiz yok, Mr. Moore!” diye tivit atmasından, balık ziyafetlerinden, politik figür olarak hiç yoktan nasıl var olduğundan vs söz edecek değilim. Bunlar işin yüzeye çıkan magazin kısmı.
İstanbul belediyesini 31 Mart’ta alsa da almasa da İmamoğlu Atlantik sistemi tarafından işaretlendi. Her durumda CHP, yerel seçimlerden sonra kendi geleneğinden kopuş sürecini tamamlayarak onun etrafında yeniden şekillenecek.
İstanbul belediyesi pastanın en büyük ve en lezzetli dilimi. İmamoğlu bu dilimi kazansa da kaybetse de başının üzerinde bir kahraman hâlesiyle dolaşacak. Bu yüzden AKP, onu sadece yenmeye değil, aynı zamanda rezil etmeye çalışacak. Avukat bürosunda paralarla kule yapan CHP’lilerin görüntüsü, 2013’te AKP’li bakanların evinden çıkan para sayma makinelerini, ayakkabı kutularında saklanan dolarları, bütün halkın işittiği “babacım, avroları kamyona yükledik, şimdi de kürekle dolarları yüklüyoruz” mealindeki konuşmaları unutturacak.
Aralarında para konusunda en ufak bir fark yok. Gladyo Kraliçesi yakın adamlarına poşet içinde dolar dağıtmadı mı? CHP milletvekili içinde 250 bin dolar olan paketi çantasından düşürmedi mi?
Sistemin kayıt dışı parasını, halkın ödediği vergileri siyaset elitleri ve iktidarın çevresinde öbeklenen akbabalar, lümpen burjuvazi yiyor. Gerzek futbolcu bile istiflenmiş milyonlarca dolar dolu çantasıyla pastane köşelerinde saadet zinciri arıyor. Utanmıyorlar… Yoksul halkın öfkesinden, Hakikat ânından, adaletin kılıcından korkuları kalmamış!
Neyse uzatmayalım, konumuz bu değil…
Sistem her defasında arkasına kitle (seçmen) desteği alabilecek birini........
© Veryansın TV
visit website