Bir muamma daha
İsmet Hergünşen yazdı…
Savaş, gerilim ve uyuşmazlıkların hiç eksik olmadığı, etnik ve dini sembollerin hâkim kılındığı Ortadoğu’da sular durulmuyor.
Türklerin; Atatürk’ün önderliğinde başlatılan demokratik, laik, sosyal ve hukuk devleti yapı taşlarının döşendiği tam bağımsızlık mücadelesini kutladığı yıl dönümünde, İran İslam Cumhuriyeti’nden dikkat çekici bir haber geldi.
Radikal dinci kimliğiyle tanınan Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin ölümü, değişik yorumları içerse de tam manasıyla açıklığa kavuşturulması beklenmemelidir.
Ama tedbirsizlik ama kaza ama suikast olarak isimlendirilsin, böylesine olaylara kurban giden siyasetçilerin akıbetinin nedeni hep bilinmez olmuş, hep gizemini korumuştur.
Zaten, açıklanan ön rapor da oldu bitti, kül oldu gitti anlamında.
Olayın en ağır yönü, kaza kırımın yaşandığı anda kol uçuşunda bulunan diğer iki helikopterin ya kayıtsızlığı ya çaresizliği ya da iradesizliğidir.
Konu bir cumhurbaşkanı olunca, Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yaverinin göstermiş olduğu yüce gönüllü davranışı hatırlamakta yarar var.
10 Kasım, Salih Bozok’un “Gidiyorum, işim bitti artık.” dediği gündü. Ulu önderin ölümü üzerine, “Başkomutan yaversiz gidemez!” diyerek, uzun süredir planladığı gibi kalbine........© Veryansın TV
visit website