Milli şehitler*
Ceyhun Balcı…
24 Nisan ülkemizin sözde “Ermeni Soykırımı” söylemiyle köşeye sıkıştırılmaya çalışıldığı günün adı oldu.
Hiç kuşkusuz, ülkemizdeki “Beşinci Kol”un önde gelen rolü var bu saldırganlıkta.
Geçtiğimiz yıllarda bu “Beşinci Kol”un “özürcülüğe” soyunduğuna tanık olduk. Özür dilenirse ne olur sorusu akıllara getirilmedi.
Özür dilerseniz suçluyum demiş olursunuz!
Suçu üstlendiğinizde “TAZMİNAT” istekleri başgösterir.
Öne sürülen insan yitimlerinin gerektirdiği ödence için parasal olanaklarınız yetmez. Ekonomik olarak diz çökmüş bir ülke için bu durum çok daha belirgin bir sorun demektir.
Paranız yoksa “TOPRAK” alalım sesleri yükselir.
Karaya sıkışmış, Türkiye’ye düşmanlıktan en küçük çıkarı olmayan komşu Ermenistan’ın topraklarımızdaki Ağrı Dağı’na tutkusu işte bu yüzdendir. Emperyalin kanatları altına ilişen bu ülkeciğin tek umarıdır emperyalizm. Bizdeki emperyal sevicilerine ne demeli?
Her şey bir yana!
“Ermeni Soykırımı” savları AİHM’nin Perinçek-İsviçre davasını karara bağlamasıyla sonlanmış olmalıydı bu özlem. Her fırsatta hak, hukuk, adalet diyen batı emperyalizminin bu konuyu her 24 Nisan’da gündeme getirmesi karşısında alınacak tutum açık ve yalındır.
“Ermeni Soykırımı emperyalist bir kurgudur!”
Osmanlı’nın son döneminde namuslu kamu yöneticilerini emperyalizmi hoş tutmak uğruna darağacına göndermiştir o dönemin sözde yöneticileri. Tek dertleri tahtlarını, sarylarını, yoz yaşamlarını korumak ve kollamaktı.
Bu yazıda o namuslu ve vatansever kamu yöneticilerinden üçünün çığlıklarını okuyacaksınız.
Yüce anılarına saygıyla…
Uydurulmuş değil yazıya başlık olan konu! 14 Ekim 1922’de düşman denize henüz dökülmüşken TBMM kararıyla verilmiş Milli Şehit unvanı! Cumhuriyet kurulmamışken bile değerbilirliğini böylelikle koymuş ortaya 104. Yaşını kutlamakta olduğumuz TBMM.
24 Nisan’ın 100. yıldönümünde soykırım tartışmaları hız kazanmış durumda. Kantarın topuzunu kaçıran kimilerine bakılırsa soyunu kuruttuğumuz Ermeni sayısı 2.5 milyon! Orhan Pamuk’a bile rahmet okutur değil mi?
Bu olayı köklerinden kopartıp farklı boyutlarda irdelemek önünde, sonunda hatalı bir sonuca varılması anlamına gelecektir.
Bir yanda sıcak denizlere inme derdindeki Rusya İmparatorluğu diğer yanda da ticaret yollarına egemen olmaya çalışan Britanya İmparatorluğu’nun Ermeni daha doğrusu Doğu Sorunu konusundaki rolleri unutulursa ağlaşma, bağrışma ve suçla(ş)ma kıskacına düşülmesi kaçınılmaz olur.
Hasta Adam Osmanlı’nın yıkılması kararı alınıp da, topraklarının paylaşılması sürecinde Balkan Bozgunu’ndan esinlenip toprak edinme derdine düşen Ermeniler imparatorluğun doğudaki zayıf halkasıydı. Emperyalizm zayıf halkayı saptamada da, yaratmada da olağanüstü hünerlidir. Her zaman, her yerde, her türlü etkinlik........
© Veryansın TV
visit website