Büyüyen Tayvan krizi ve denizde durum-2
Cem Gürdeniz yazdı…
ABD Düşünce Kuruluşları başta ABD Deniz Kuvvetleri Enstitüsü (USNI) olmak üzere son 3 yıldır Tayvan merkezli olası ABD – Çin çatışmasının analizlerini yapıyor. Bazı stratejistler çatışma tarihi olarak 2026 yılını seçiyor. Bunun nedeni Çin’in günümüz şartlarında denizcilik gücü alanında ABD’nin önüne geçmiş olmasını ve nisbi güç mukayesesinde oluşan bu avantajı ABD güçlenmeden kullanmak isteyeceğini düşünüyorlar. Bu senaryoya göre USNI, tarihsel norm olduğu üzere ABD – Çin savaşının aylar ya da haftalar yerine yıllar süreceğinin giderek daha açık hale geldiğini belirtiyor. Savaşı, kendi açılarından 1.İlk çatışma, 2.Toparlanma, 3.İnisiyatifin ele geçirilmesi, 4.Uzun harekât ve 5. Savaşın sona erdirilmesi safhalarına ayırıyorlar.
Bu safhalara bakıldığında Amerikan stratejistlerin Pasifik’teki savaşı 7 Aralık 1941’deki Pearl Harbor Baskını sonrasında Pasifik’te yaşanan 4 yıllık ABD- Japonya savaşına benzettiklerini görüyoruz. Yapılan akademik tartışmalarda inisiyatifin ele geçirilmesi ve uzun harekât safhalarında Çin’e denizden yaklaşma ve Hint-Pasifik’teki deniz ulaştırma rotalarının özellikle boğazlar ve dar geçitler gibi düğüm noktalarının kontrolüne yönelik mücadele ve bu kapsamda ilerleyen yıllarda büyük çaplı kara harekatları öne çıkarılıyor. Ancak göz ardı edilen en önemli nokta Japonya’nın bir ada devleti Çin’in ise bir kıta devleti olduğunu dikkate almamaları. Çin, -çok güç olsa da- deniz ulaştırma rotaları mayın ve denizaltı tehdidi ile kapansa dahi kıtadan Rusya ve Orta Asya enerji havzaları ile irtibatını devam ettirebilecek bir devlet. 2013 yılından sonra Kuşak ve Yol’un ortaya çıkma nedenlerinden birisi zaten buydu. Benzer şekilde bugün mevcut olan balistik füze denizaltıları (SSBN) hariç, 54 Çin denizaltısının ABD ve Tayvan, Japonya gibi denize tam bağımlı ada devletlerine yönelik tehdidi izahtan varestedir. Savaş büyür, 11 nükleer denizaltısı ile Rusya ve 71 denizaltı ile Kuzey Kore de Çin yanında savaşa katılırsa, denizaltı tehdidi ABD ve müttefiklerine nefes aldırmayacak boyuta yükselir. ABD ve müttefiklerinin diğer bir zafiyet alanı da akaryakıt ve cephane bütünlemesidir. Çin kıta gücü olarak ana vatanda sınırsız cephane üretebilirken ABD, kendi batı kıyısından gelecek deniz ulaştırmasına bağımlı olacaktır. Ana vatanda savaş ekonomisine geçilmiş olsa da cephanenin ve akaryakıtın Pasifik harekat alanına getirilmesi ciddi zorluklarla karşılaşacaktır. Dolayısı ile 2026 senaryo çalışmalarının başlangıç faraziyesinin yanlış olduğunu düşünüyorum. Ben savaşın İkinci Dünya Savaşından farklı bir temele oturacağını değerlendiriyorum. Zira o dönemde saldıran emperyalist taraf Almanya ve Japonya idi. Anglosakson deniz hegemonyasına karşılık kıtadan denize çıkan Almanya ile adadan kıtaya saldıran Japonya durdurulmalıydı. Bugün durum farklı. Sürekli genişleyen NATO ve Pasifik’te sürekli Çin’i ve Rusya’yı kuşatan bir cephe söz konusu. Tayvan Çin’i çevrelemede kullanılma istek ve iradesi Ukrayna’nın NATO’ya dahil edilmesi ve Rusya’nın Vistül Nehri Karpatlar hattı doğusunda kuşatılmasına benziyor. O nedenle Çin’in bu jeopolitik kuşatmaya her ne olursa olsun tepki vereceğini ve tepki vermek için Ukrayna ve Gazze savaşları nedeni ile gerçekte en iyi koşulların oluştuğunu değerlendiriyorum Bu çerçevede yaklaşmakta olan Tayvan krizinde doğal olarak en belirleyici faktörler deniz, hava ve füze güçlerinin durumu olacaktır.
Bugün gemi sayısında Çin Donanması, ABD’nin önündedir. Amerikan donanması okyanusların jandarması olarak görülse de gemi sayısı yetersizdir. ABD’nin savaşa hazır 290 gemisi var. Bu gemilerin sadece 232 adedi muharip gemi. Geri kalan 58 gemi tanker gibi yardımcı gemi statüsünde. 232 muharip geminin dünya okyanus ve denizlerinde görev başında 72’si muharip 106 gemisi bulunuyor. Diğer yandan Çin Donanması (PLAN) 500’ü muharip unsur olmak üzere 750’nin üzerinde savaş gemisine ve yardımcı gemiye sahip. 102 milyon DWT toplam milli bayraklı tonaj ile dünyanın en büyük deniz ticaret filosunu işletiyorlar. Ancak toplam tonajda ABD sahip olduğu 11 uçak gemisi nedeni ile Çin toplam tonajından 3 kat daha büyüktür. Diğer yandan son 23 yılda Çin Donanması gemi sayısında 0 büyürken, Amerikan donanması küçülmüştür. Çin donanmasına son 23 yılda 165 savaş gemisi eklerken bu sayı ABD için 90’da kalmıştır. Diğer yandan tonaj büyümesinde Çin son 23 yılda 00 büyürken ABD Donanması %2 büyümüştür. Örneğin 2025 yılı için ABD içinde 3 nükleer saldırı denizaltısı ve 4 kruvazörün bulunduğu 19 savaş gemisinin hizmet dışına çıkarılmasını onaylarken, yeni inşa edilecek gemi sayısı 6 ile kısıtlı kalmıştır. Yeni gemi inşa programlarının şimdiden her sınıf yeni gemide 3 yıl gecikmeli ilerlediğini ekleyelim. Çin Donanmasının denizaltı, uçak gemisi, amfibi gemiler, kruvazör, muhrip, fırkateyn, korvet ve açık deniz lojistik destek gemisi sınıflarında 2000 sonrası yaşanan gelişmeler baş döndürücü boyutlarda. Çin donanmasının 500 civarında muharip, 250 civarında yardımcı savaş gemisi var. 12’si nükleer, 48’i dizel elektrik/HBT denizaltıya sahipler. Su üstünde toplamda 3 uçak gemisi, 8 kruvazör, 41muhrip, 42 fırkateyn, 72 korvete, 83 amfibi gemiye sahipler. ABD, Tayvan krizi gibi bir konjonktürde tüm donanmasını bölgeye kaydırsa bile uçak gemileri sayısı hariç durum aleyhinde oluyor. Bu nedenle ABD’nin Pasifik Okyanusunda hareket serbestisi önemli ölçüde kısıtlanmış durumda. Örneğin ABD Donanmasının Tayvan senaryosunda en büyük avantajı nükleer saldırı (SSN) denizaltılarıdır. ABD planlamacılarına göre ABD’nin bu tip denizaltı gereksinimi 66 nükleer saldırı denizaltısıdır. Ancak bugün sadece 49 adete sahipler. ABD’nin AUKUS kapsamında Avustralya’ya devredeceği 6 denizaltıyı da göz önüne alırsak ABD’nin süratle denizaltı inşa etmesi gerekir. 17 Temmuz 2023 tarihli Wall Street Journal’da bu konuda bir yazı (The U.S. Navy Needs More Attack Submarines) yazan ABD’li Cumhuriyetçi Senatör Roger Wicker makalede şunları yazıyor: ‘’AUKUS kapsamında Avustralya’ya verilen taahhüdü yerine getirmek ve kendi denizaltı filomuzu küçültmemek için ABD’nin yılda 2,3 ila 2,5 saldırı denizaltısı üretmesi gerekecektir.........© Veryansın TV
visit website