menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

ABD, Pasifik’teki Ukrayna’sını Buldu: Filipinler

74 1
04.02.2024

Cem Gürdeniz yazdı…

ABD, Ukrayna Savaşında Rusya karşısında karasal cephede ciddi gerileme yaşarken, Gazze Savaşı nedeniyle İsrail’in emrivakisi ile hiç istemediği bir jeopolitik tuzağa düştü. Seçim yılında İran’a müdahale konusunda İsrail’in baskılarına ve yeni emrivakilerine, son Irak ve Suriye saldırılarında İran’dan neredeyse özür dileyecek derecede alçaltıcı konuma sürüklenmekten başka seçeneği kalmayan ABD’nin, Avrasya’nın batısında yaşanan tüm gelişmelere rağmen asli ağırlık merkezi Pasifik Cephesi olmaya devam ediyor. ABD, 34 triyon dolar borç stoku içinde Çin’e karşı sonuç alması çok zor bir çatışma dönemine hazırlanırken kendi içinde ciddi meydan okumalar ile karşılaşıyor. Çin’in kıtadan denize çıkışı ile sanayi ve ticarette yükselişinin durdurulması son 79 yılın hegemonunun en büyük hedefi olmaya devam ediyor. Ancak Pasifik cephesinde ve Çin karşısında ABD’nin Avrupa ve Ortadoğu cephelerine göre işi çok zor. Bu bölge büyük bir deniz cephesi. Mesafeler çok uzak. ABD müttefiklerinin çoğunluğu Japonya, Avustralya, Filipinler gibi ada veya takımada devletleri. Yani denizden desteğe muhtaçlar. Gerek enerji ve gıda ithalatı gerekse askeri malzeme ve cephane intikalleri için deniz yollarının açık tutulması şart. Bunun için ABD ve Hint/Pasifik müttefiklerinin donanmalarının nitelik ve nicelik olarak Rusya, Çin ve Kuzey Kore donanmaları karşısında çok güçlü tutulması gerekiyor. Ancak bugün için durum iç açıcı değil. Kuvvet dengeleri 80 yıl öncesi ile kıyaslanamayacak derecede ABD ve müttefiklerinin aleyhinde. Örneğin ABD, Pasifik Okyanusunu tamamen kendi egemenliğine soktuğu ve Japonlardan temizlediği İkinci Dünya Savaşının sonunda 6000 savaş gemisi ve yardımcı gemiye sahipti. Bugün bu sayı 290. Rakibi Çin’in savaş gemisi ve ticaret gemisi yapma hızına erişmesi çok zor. Amerikan Donanma Bakanının ifadesi ile Çin’in bir yılda yaptığı gemi sayısını ABD ancak 7 yılda yapabiliyor.

Diğer yandan ABD İkinci Dünya Savaşında jeopolitik çıkarları uğruna binlerce gencini savaş alanlarında feda edebiliyor ve kamuoyuna hesap vermiyordu. Bugün ABD’de emperyalist emeller için ölecek asker bulmak ve bu ölümleri kamuoyuna hazmettirmek çok güç. O nedenle ABD bugün, her kriz alanında lejyoner paralı asker firmalarını askeri harekatlar için kullanıyor. Diğer yandan her krizde ve savaşta kendi adına dökülecek başka devletlerin ucuz kanını arıyorlar. 2022’de Ukrayna bu fırsatı sağladı. Avrupa cephesinde NATO ve AB’yi kendisine tam bağımlı hale getirirken 100 binlerce Ukraynalı gencin ölümü pahasına, stratejik bir sonuç alamamış olsalar da Rusya’ya kan kaybettirdiler. Şimdi Hint/Pasifik cephede yeni bir Ukrayna arayışı devam ediyor. Tayvan’ın Ukrayna olmasının çok zor olacağını söyleyebiliriz. Zira gerek ortalama gelişmişlik ve gelir seviyeleri Ukrayna ile kıyaslanamayacak kadar yüksek iken ada devleti olduklarının ve bir Çin ablukasına uzun süre dayanamayacaklarının ancak en önemlisi Anglosakson emperyalizmi için aynı kanı taşıyan ırkdaşlarının birbirini öldürmeyeceğinin farkındalar. En önemlisi bir kıta devleti ve Polonya ve Romanya gibi iki sadık ABD müttefikine sınırdaş olmasına rağmen Ukrayna’da yaşananları görüyorlar. Diğer yandan 2022 yazında ABD Kongre Başkanı Bayan Pelosi ’nin Tayvan ziyareti esnasında Çin Donanmasının ablukası ve Hava Kuvvetlerinin yüzlerce uçak ile ADIZ sahasını ihlalini hatırlıyorlar. Zaten geçen ay yapılan Tayvan Seçimlerinden kısa süre sonra ABD Başkanı Biden’ın Tayvan’ın bağımsızlık hareketlerini desteklemiyoruz açıklaması bu durumun oluşturduğu sentezi ortaya koyuyor.

Diğer yandan özellikle son 6 ayda yaşanan gelişmeler paralelinde ABD’nin bölgede ucuz kanı ile kullanmayı tasarlayabileceğinin ip uçlarını verdiği ülke Filipinler. Bu devletin özellikle 2022 seçimlerinden sonra iktidara gelen Ferdinand Marcos Jr., sayesinde bir önceki Başkan Duterte’nin aksine ABD rotasına tamamen girmiş olması bu değerlendirmeye izin veriyor. 7641 adadan oluşan 100 milyon nüfuslu Filipinler, adını İspanyol Kralı Philip’ten alıyor. 1543 yılında Manila’nın bulunduğu takımadaları işgal eden İspanyol Donanması buraya Krallarının adını verdi. ABD, 1898’de Amiral Dewey’in filosu ile Filipinler’i İspanyollardan aldı ve sömürgesi yaptı. 1899 ile 1901........

© Veryansın TV


Get it on Google Play