Yaşamla Ölüm Arasında Gazze -Tüm Vahşileri İmha Edin-
7 Ekim sonrası Gazze’de siyonist işgalci tarafından yapılmaya başlanan katliam ve soykırım, dünya halklarının vicdanlarında büyük yankı uyandırdı. Lakin siyonizmin tahakkümü altında olan devletler ise halklarının tepkisine rağmen işgalci siyoniste destekten hiç vazgeçmediler. Küresel emperyalizmin ileri karakolu konumunda olan işgalci siyonistler, emperyalistlerin tam desteğiyle soykırıma ara vermeden devam ediyor. Ve Batının üretilmiş bütün değerleri insanlık vicdanında can çekişiyor, kayboluyor.
Müslümanlar açısından akla gelen bir şey daha var ki o da, Filistin’e dair hafızanın yeniden canlandırılmasıdır. Zira günümüz itibarıyla yaşananlar ilk olmadığı gibi böyle giderse son da olmayacak. İşlenen cinayetler karşısında, anlık veya dönemsel tepkilerin alevlenmesi, alevin ateşi hafifleyince unutulması, Müslüman zihinlerin büyük sorunu olarak kendisini gösteriyor. Eğer Müslüman alemi aklını başına toplamazsa, Gazze’de yaşanan insanlık dramı ilk olmadığı gibi son da olmayacaktır. Hafızamızın zayıflığından dolayı, günümüzde yaşanan vahşeti ve soykırımı, sanki ilk defa başımıza geliyormuş gibi algılıyoruz. Oysa çok yakın tarihi süreçte, hem de yakınlarımızda Gazze benzeri katliamların defalarca yaşandığını hepimiz biliyoruz, ki bunları zikretmeye gerek bile yok.
Kanaatimiz, Filistin’e dair hafızamızın yeniden oluşturulmasıdır. Filistin ve Gazze’ye yönelik hafızamızın canlanmasına katkı sağlayacağını umduğumuz bir çalışmadan, yakın tarihe ait beyanları ilginize sunmanın faydalı olacağını düşünüyoruz. Bahsi geçen çalışma ABD’li filozof Noam Chomsky ve İsrailli tarihçi Ilan Pappe’nin birlikte hazırladıkları “Yaşamla Ölüm Arasında Gazze” adlı eserdir. Eser içerisinde bulunan, Noam Chomsky’e ait “Tüm Vahşileri İmha Edin” bölümünü kritik ederek ilginize sunuyoruz.
Aralık 2008 ABD-İsrail saldırısı
“Çaresiz durumdaki Filistinlilere karşı en yeni ABD-İsrail saldırısı 27 Aralık 2008 Cumartesi günü başladı. İsrail basınına göre saldırı altı ay boyunca çok titiz şekilde planlanmıştı. Planın iki boyutu vardı: Askeri boyut ve propaganda boyutu. 2006’daki Lübnan işgalinden çıkarılan dersler üzerine kurulmuştu. Yani, yapılan ve söylenen şeylerin çoğunun, önceden planlandığından ve kasıtlı gerçekleştirildiğinden emin olabiliriz. Hiç kuşkusuz bu söylediklerim saldırının zamanlaması için de geçerli: Saldırı öğleden biraz önce, yoğun bir nüfusun yaşadığı şehirde çocukların okuldan döndüğü ve kalabalıkların sokaklarda olduğu bir saatte yapıldı. Yalnızca birkaç dakika içinde iki yüzden fazla kişi öldü, yedi yüz kişi yaralandı. Bu saldırı, kaçacak yeri olmayan savunmasız sivillerin kitlesel katliama kurban gitmesi için iyi bir başlangıçtı.” (Noam Chomsky, Yaşamla Ölüm Arasında Gazze, sayfa 106)
ABD’li filozof Noam Chomsky, işgalci siyonistlerin 2008’de Gazze’de yapmış oldukları katliamı anlatan uzun makalesine bu şekilde giriş yapıyor. Noam Chomsky, ABD ile İsrail’i aynı yapılar olarak düşündüğü için, gerçekleştirilen katliamlarda sürekli ikisinin adını birlikte anıyor. O’na göre İsrail demek ABD demek, ABD demek İsrail demektir. Bu saldırıdan sonra, işgal edilmiş topraklarda etkin olan Haaretz gazetesi, muharebe kurallarının gevşetilmesi sonucunda Hamas’a ait idari binalara saldırıldığını ve birçok Filistinlinin yaşamını yitirdiğini yazar.
‘Devlet terörü doktrini: Sivillere acı çektirmek’ Noam Chomsky, saldırının New York Times’da da değerlendirildiğini ifade eder.
“New York Times, ‘Gazze Savaşı’nın Kazanımlarını İncelemek’ adlı geriye dönük analizinde, ilk günün başarılarını savaşın en önemli kazanımlarından biri olarak değerlendiriyordu. İsrail ‘çıldırmış’ görünerek fazlaca korku salmanın avantajlı olacağını hesaplamıştı. Bu bir doktrindir ve geçmişi 1950’lere kadar uzanır. Bronner şöyle yazıyordu: ‘Bir cumartesi sabahı İsrail uçakları aynı anda birçok hedefe birden saldırınca, Gazze’deki Filistinliler mesajı ilk günden aldılar. Anında iki yüze yakın kişi öldü, Hamas ve Gazze sarsıldı.’ Çıldırma taktiği başarılı olmuş görünüyordu: ‘Gazze halkı bu savaşta o kadar çok acı çekti ki Hamas’ı [seçilmiş hükümeti] dizginlemeye çalışacağına dair sınırlı da olsa bazı göstergeler’ var. Siyasi amaçlar için sivillere acı çektirmek, çoktandır devam eden bir başka devlet terörü doktrinidir, hatta bu terörün yol gösterici ilkesidir.” (a.g.e., sayfa 108)
Chomsky, modern devletlerin insanlık dışı bir davranışını ifade eder. Siyasi amaçlar için sivillere acı çektirmek, uzun zamandan beri süregelen devlet terörü doktrinidir, hatta bu terörün yol gösterici ilkesidir. Savaş sonrasında Gazze’nin büyük bölümü harabeye dönmüş, binlerce sivil ölmüştür. Üstüne üstlük, işgalci siyonistler BM yardımlarının Gazze’ye ulaşmasına da engel olmuştur. Bunun gerekçesi ise, “Şabat günü” olduğu için geçişler kapatılmıştır. Yüzlerce kişi Şabat gününde Amerikan bombardıman uçakları ve helikopterleri tarafından katledilebiliyorken, bu kutsal güne saygı gereği, ölüm kalım savaşı veren Filistinlilere yiyecek ve ilaç verilmemeliydi!
‘Sabra ve Şatilla’da korkunç katliamlar’
Noam Chomsky, yapılan katliama karşı, dünyanın duyarsızlığına da dikkat çeker. ABD-İsrail’in suçlarına ilişkin resmi kayıtlarda, yapılan gaddarlık ancak bir dipnot kadar yer almaktadır. Yaşanan katliamlar adeta sıradan şeylerdir ve son derece bilindiktir. Bunun örneği, 1982 Haziranında ABD desteğiyle Lübnan’ın İsrail tarafından işgali, Filistin mülteci kampları Sabra ve Şatilla’nın bombalanmasıdır. Bu iki kamp, İsrail’in korkunç katliamlarıyla adını duyurmuştur.
Sabra ve Şatilla bombardımanında bölgedeki yerel hastane -Gazze Hastanesi- vurulmuş ve Ortadoğu uzmanı Amerikalı bir akademisyenin tanıklığına göre iki yüzden fazla kişi öldürülmüştü. Katliam on beş bin ila yirmi bin arasında insanın öldürüldüğü ve Güney Lübnan ile Beyrut’un büyük kısmının harabeye çevrildiği, ABD’nin çok güçlü askeri ve diplomatik desteğiyle yürütülen bir işgalin başlangıç hamlesiydi. ABD desteği, yürütülen canice saldırganlığı durdurmayı amaçlayan Güvenlik Konseyi kararlarının, İsrail’i barışçıl bir siyasi çözüm tehdidinden korumak üzere ABD tarafından veto edilmesini de içeriyordu. Barışçıl bir siyasi çözüm olasılığı, saldırı yanlılarının fantezisinden başka bir şey olmayan, İsraillilerin “yoğun roket saldırısı altında acı çektikleri” yalanıyla çelişiyordu. (sayfa 110)
‘İsrail ordusu daima bilinçli olarak sivil halkı hedef almıştır’ Noam Chomsky, İsrail’in yaptığı katliamların ve savaş suçlarının tamamının, ABD’nin tam desteğiyle yapılmakta olduğuna hassaten ve tekraren yer verir. Yukarıda da dediğimiz gibi, ABD-İsrail birbirinden ayrılamaz bir bütündür. Yapılan katliamlar, işlenen cinayetler ise son derece normal ve üst düzey İsrailli yetkililer tarafından oldukça dürüst biçimde tartışılmaktadır. ABD’ye sırtını dayayan işgalci siyonistler açıkça dünyaya meydan okumaktadır. Chomsky, İsrail’in Filistinlilere ve Gazze’ye karşı yapmış olduğu katliamları, işlemiş olduğu cinayetleri teferruatıyla birlikte zikreder.
İfadelerinde İsrailli askeri analistlerin analizlerine de yer verir. Yapılan bir analizde, “İsrail ordusu daima kasıtlı ve bilinçli olarak sivil halkı hedef almıştır. İsrail ordusu asla sivil hedefleri askeri hedeflerden ayırmamış, kasıtlı olarak sivil hedeflere saldırmıştır” denmektedir. (sayfa 110)
Sivil hedeflere saldırılmasından elde edilmesi umulan sonuç, İsrail’in rahatsız edilmeden yasadışı bir şekilde yayılmasına ve sert baskı programlarını uygulamasına imkân tanımaktır. Sivillere yeterince acı çektirmenin, İsrail için yararlı sonuçlar çıkarabileceği düşünülmektedir. ‘Hamas, toplumda derinlemesine kök salmış bir harekettir’ Noam Chomsky, bir analistin tespitiyle İsrail’in Hamas’ı nasıl gördüğünü de ifade eder. İsrailli yetkililer ve Amerikalı müttefikleri Hamas’ı sadece silahlı bir milis grubu olarak görmemektedir. Hamas, toplumda derinlemesine kök salmış bir halk tabanına dayanan toplumsal bir harekettir. Bu yüzden, Hamas’ın “toplumsal kanadını” yok etmeyi amaçlayan planları uygularken Filistin toplumunun yok edilmesi hedeflenmektedir. (sayfa 113)
Chomsky, Lübnan asıllı Amerikan vatandaşı olan Fawaz Gerges’in analizine de yer verir. Gerges’in tespitine göre, ABD-İsrail devlet terörü başarısızlığa uğrayacaktır. Çünkü Hamas’ın yarım milyon........
© Venhar Haber
visit website