menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Türkiye sömürge ülkesi mi?

217 3
29.10.2024

Size Cumhuriyetimizin kuruluşunun 101. Yıldönümünde İzmir’de yaşanan vahim bir olayı anlatmak istiyorum.

Cumhuriyetimiz, bağımsızlığımız, Türk Adaleti ve bürokrasisi açısından içler acısı bir olay.

OLAYIN BAŞLANGICI
Almanya’nın Neuwide şehrinde ikamet eden Ünal Tarakçı adlı Türk vatandaşı psikolojik sorunları da olan eşine iki yıl önce boşanma davası açıyor. Dava devam ederken Mahkeme, annenin psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığı biri 7 yaşında erkek, diğeri ikiz 12 yaşında kız çocuklarının velayetini babaya veriyor.

Çocuklar baba ile huzurlu bir hayat sürerken kız çocukları başlarını örtmeye karar veriyorlar. Baba ile konuştum, yemin ederek “Kesinlikle bu benim kararım değil, kendi istekleriyle başlarını örttüler” diyor.

Ancak Almanya’da özellikle Türk ve göçmen ailelerinin çocuklarını çoğunlukla uydurma gerekçelerle ellerinden alarak yurtlarda ve Alman koruyucu ailelerin elinde dinlerinden, dillerinden, kültürlerinden koparıp asimile eden Jugendamt adlı “Gençlik Dairesi” bu durumdan rahatsız olup çocukları babadan almaya kalkıyor.

Baba kendisinin sorguya çekilmesinden şüphelenerek çocuklarını alacaklarından korkarak (Çünkü hep böyle başlar bu süreç), çocuklarını da alarak geçen yıl Türkiye’ye; İzmir’e yerleşiyor. Çocukları zaten Türk vatandaşıdır. Okula kaydettiriyor. Hep birlikte bir aile apartmanındaki dairelerinde ikamet ediyorlar.

JUGENDAMT HAREKETE GEÇİYOR VE MAHKEMEDEN KARAR ÇIKARTTIRIYOR

Bir akbaba gibi gözünü çocuklara diken Jugendamt ise Neuwide Aile Mahkemesi’ne başvurarak, gıyabında hazırlanan psikolog raporuyla baba Ünal Tarakçı’nın “psikolojik sorunlu” kararını çıkarttırıyor.

Neuwide Aile Mahkemesi bu arada boş durmuyor bir de İNTERPOL’e “Baba Ünal Tarakçı çocukları kaçırdı” kararını çıkarttırıp sonucu bizim Adalet Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü’ne iletiyor. Bu müdürlük Emniyet Genel Müdürlüğü’ne, O da İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na durumu bildiriyor.

SAVCILARIMIZ, HAKİMLERİMİZ VE BÜROKRATLARIMIZ ALMAN MAHKEMESİNİN KARARINI EMİR TELAKKİ EDİYOR

Bu yazışmalar neredeyse bir yıl sürüyor.

İzmir Cumhuriyet Savcısı bu “bilgiler” ışığında hiçbir araştırma yapmadan kolluk eşliğinde çocukların babadan alınıp iki ay süreyle İzmir Sosyal hizmetler il müdürlüğü yurtlarına yerleştirilmesini talep ediyor. Bu konuda İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Aile İçi Şiddet Suçları Soruşturma Bürosu’nun tedbir talebi üzerine İzmir 3. Aile Mahkemesi Hâkimi Özden Güler çocukların (H.S.T, S.T, S.T) babadan alınarak, talep edildiği gibi Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü bakım yurtlarına yerleştirilmesi kararını veriyor.

TÜRKİYE ALMANYA’NIN SÖMÜRGESİ Mİ?

Düşünün…

Almanya Neuwide Aile Mahkemesi’nce yürütülen bir “soruşturmada” bir “psikolog” Baba Ünal Tarakçı’nın çocuklarını yetiştirmeye uygun olmadığına, şiddet eğilimli(!) olduğuna karar vermiş, bu uyduruk kararı bizim Emniyet Genel Müdürlüğü ile Adalet........

© tv100


Get it on Google Play