FERNAS işçilerinin yalınayak sesleri
Kamuoyunu meşgul eden o kadar çok olay var ki insan hangi birine bakacağını şaşırıyor. Geçmişte Çalışma Bakanlığı müfettişliği yapmış olmam ve gazetecilik mesleğine ikinci kez Hürriyet’te “Çalışma Yaşamı Uzman muhabiri” olarak işe başlamam edeniyle AK Parti Adıyaman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu’nun kurucusu olduğu Soma’daki maden şirketi FERNAS işçilerinin yaklaşık 60 gündür devam eden eylemleriyle ilgilenmek istedim ve ufak bir soruşturma yaptım. İşçiler Soma’dan yola çıkarak Ankara’ya kadar YALINAYAK yürümüşler, sonrasında Ankara Kurtuluş Parkı’nda açlık grevine gitmişlerdi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel de grup toplantısında bu konuyla ilgili konuşup meseleyi gündeme taşıyınca taraflarla görüşmek ve meseleyi bu sütunlara taşımaya karar verdim.
Önceki gün AK Parti TBMM Grup Başkanı Abdullah Güler işyerinde yetkili sendika olduğunu söyleyen Bağımsız Maden-İş Sendikası Genel Başkanı Gökay Çakır ve dört işçi ile bir araya gelmiş, DEM Milletvekili Sırrı Süreyya Önder de arabuluculuğuyla açlık grevine ara verilmişti. İşçiler ve Sendika Başkanı Gökay Çakır Soma’ya dönmüştü. Şimdi uzlaşma toplantıları devam ediyor.
Sendika Başkanı Gökay Çakır ile telefonda uzun uzun konuştum.
Ondan önce de AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler’e işçilerle sohbetinden edindiği izlenimleri, değerlendirmelerini sordum.
Detaylarını aşağıda anlatacağım. Ferhat Nasıroğlu’na telefon ettim ama yerine sekreteri çıktı. Not bıraktım ve bu satırları yazdığım sırada henüz geri dönüş yapmamıştı.
SENDİKA BAŞKANI GÖKAY ÇAKIR: YÜZDE 99 ÖLÜM RİSKİYLE ÇALIŞILIYOR
Sendika işyerinde yetkili değil. Gökay Çakır 500’e yakın işçinin yüzde 50’den fazlasını üye kaydettiklerini ancak yasa gereği işkolunda Türkiye çapında yüzde 1’i aşan üye sayısına ulaşamadıkları için yetkili olamadıklarını belirtti. Ancak işçilerin işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından çok zor koşullarda çalıştığını, madende bant ve konveyör sisteminin bulunmadığını, elektrik kablolarının yalıtımlı olmadığını, işçilerin yeraltında neredeyse boğazlarına kadar su içinde çalıştığını, bunun için suyun akıtılması gereken yan odalar yapılması gerektiğini ama yapılmadığını anlattı. Ölüm riskinin yüzde 99 olduğunu söylüyor Gökay Çakır. Bu arada bant ve konveyör sistemi olmadığı için madene mazotlu araçların indiğini, bu yüzden patlama riskinin arttığını ifade etti. Ayrıca gaz ölçüm cihazları da yokmuş. Peki işyerinde denetim yapan Çalışma Bakanlığı müfettişleri bu eksiklikleri görmüyor muydu? Dediğine göre müfettişler gelmeden haftalar öncesinden haberdar oluyorlar, motorlu araçları devre dışı bırakıp madendeki suları boşaltıyorlardı. Ama yine de bant ve konveyör sistemi olmadığı için ceza almaları gerekirdi.........
© tv100
visit website