Feryattan beter sükût!..
İsrail dünyanın gözü önünde ve ABD’nin sınırsız desteğiyle giriştiği katliamlara her geçen gün yenilerini ekliyor. Nihayetinde aylardır süregelen kıyım ve tehditlerle hem de güvenli alan ilan ettiği kamplardaki çadırlar da topladığı mültecileri hedef aldı. Dünya paramparça olmuş çocukların ve kadınların yanışını izledi. Bu kıyım zahirde İslam ülkelerinin kuşatması altında yakın ya da uzak İslâm ülkelerinin gözü önünde ve bütün dünyaya meydan okuyarak yapılmaktadır. Hemen herkesin cevap aradığı soru; Dünyanın her tarafında, üniversitelerde, cadde ve sokaklarda, konser meydanlarında, farklı ülke ve insanlar Gazze’deki kıyıma isyan ederken İsrail’in etrafında güya kuşatma yapan İslâm ülkelerinde halk ve hükûmetlerden niçin güçlü bir karşı hareket sahaya yansımıyor? İsrail için bir tehdit olması gerekirken sadece harita üzerinde bir çemberden ibaret olan bu kuşatma sükûtu ile cesaretlendirdiği ve bunca savaş suçuna rağmen İsrail’in güvenliğini nasıl teminat altına almıştır? İsrail’in giderek azmanlaşan bu alçaklığı, kendinde bir hak olarak görmesi ABD’den önce, İslam dünyasının suskunluğundan besleniyor. Bu ülkelerin coğrafyası şekillenirken arkalarındaki hikâyeyi bilmeyenlerin bile........
© Türkiye
visit website