menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Her lokmada bir Osmanlı hatırası canlanıyor! Pirinç tanelerine sığan asırlık lezzet

33 14
saturday

Pirinç, tarih boyunca özellikle pilav olarak sofralarda önemli yer tutan temel bir gıdadır. Osmanlıdan günümüze çeşitli türleriyle kullanılan pirinç hem besin kaynağı hem de kültürel bir simge olarak öne çıkar. Pirinç, Anadolu’da yaygın olarak tüketilen temel gıdalardan biridir. Buğdaygiller familyasından gelen pirinç bitkisi genellikle Oryza sativa (Asya pirinci) türüne aittir; daha az yaygın olarak Oryza glaberrima (Afrika pirinci) türü de bulunur. “Yabani pirinç” ifadesi ise genellikle evcilleştirilmiş olsa da Zizania ve Porteresia cinslerine ait türleri tanımlamak için kullanılır. Dünyada en çok tüketilen tahıllardan biri olan pirinç, özellikle Asya ve Afrika’da nüfusun yarısından fazlası için temel besin kaynağıdır. Şeker kamışı ve mısırdan sonra, küresel üretimi en yüksek olan üçüncü tarım ürünüdür. Farklı pirinç çeşitleri bulunur ve bunların kullanımı bölgelere göre değişiklik gösterir. AROMATİK PİRİNÇLER: BASMATİ, JASMİNE ve DELLA’dır. KISA ve ORTA TANELİ PİRİNÇLER: TOSYA-BAFRA. UZUN TANELİ PİRİNÇ: Tane uzunluğu, eninin dört ila beş katı olan uzun ve ince yapılı pirinç türüdür. Pişirildiğinde tane tane dökülen, hafif ve yumuşak bir doku kazanır. Türkiye’de özellikle Gönen ve Terme yörelerinde yetiştirilir.

GEÇMİŞİ ÇOK ESKİYE DAYANIYOR

Geçmişe döndüğümüzde Osmanlı döneminde padişahın izin verdiği yerlerde yetiştirilen pirinç, ihtiyacı karşılamadığı için İskenderiye’den gemilerle getirilmekte. Bazı yemeklerde kullanılsa bile pirinç genellikle pilav yapımında kullanılıyor. Her ne kadar sofralarda seçme yemekler yer alsa da sofralarımızın BAŞ TACI PİLAV. Türk coğrafyalarında gezen istisnasız bütün gezginler pilavdan söz eder. Çünkü, seyyahların neredeyse tamamı bir şekilde bir hana veya kervansaraya uğramıştır. Bu yerlere gelen misafirlere ücretsiz olarak belirli yemeklerin ikram edilmesi geleneği neredeyse XX. yüzyılın başlarına kadar devam eder. Sözgelimi, Huart ve arkadaşları bir handa konaklar, haşlanmış yumurta, haşlanmış tavuk ve ünlü pilavdan ibaret akşam yemeği yerler. Busbecq de pirincin sofralardaki konumunu vurgulayarak “çorba, pilav ve koyun eti vazgeçilmez yemeklerin başında gelmektedir” demektedir. Lubenau’nun verilerine göre İznik’teki kervansarayda gelenlere koyun eti, pirinç yemeği ve ekmek sunulmaktadır. Pilavla ilgili olarak Thévenot “En çok yedikleri yemek pilavdır. Pilavı kazanda tavuk, koyun, sığır etiyle birlikte veya bu etlerin yalnızca biriyle ya da et olmadığı zaman tereyağıyla pişirirler; pirinç biraz piştiğinde ateşten çekerler, bir siniyi doldururlar ve üzerine bolca karabiber ekerler; hatta zaman zaman........

© Türkiye