Muammer Aksoy, tam bağımsızlık ve Boyunduruk sergisi
Cefa ve sefa ikileminde sürüklenip giden toplumumuzda vefayı elden bırakmamak gerekir. 31 Ocak 1990 günü Ankara’da katledilen M. Aksoy’u analım. Kendisi aslında bir hukuk uzmanıydı. Ama buna karşın yaşamın tüm alanlarına bütünsel bakabilen bir anlayışa sahip bir aydındı. Z kuşağının (hatta kimi Y kuşağı bireylerinin de) pek fazla tanımadığı Muammer hoca kimdi sahi?
1917 doğumlu olan hocamız, Türkiye’de hukuk okuduktan (1939), sonra Zürih’de yaptığı doktora çalışmasının ardından Türkiye’deki akademik yaşamına başlamış. Daha sonra 1957 yılında üniversite yasası değişikliklerini protesto etme bağlamında, bir süreliğine üniversiteden ayrılıp CHP’de siyasete girmişse de yine üniversiteye dönmüş. 1960 Anayasası’nın yapımında etkin bir rol alarak komisyon sözcülüğü yapmış. Türk Hukuk Kurumu ve Ankara Barosu başkanlıkları da yapmış. 12 Mart döneminde tutuklanıp sonra aklanan M. Aksoy, 1989 sonlarında kuruluşu tamamlanan Atatürkçü Düşünce Derneği’nin kurucu genel başkanlığını yaparken, ertesi yılın başında öldürülmüş.
Örneğin, aşağıda verilen ve O’nunla yapılmış bir söyleşinin görsel kaydını da içeren videoyu izleyince M. Aksoy’a kimlerin kızacağı da net biçimde ortaya çıkıyor.
https://www.youtube.com/watch?v=CWyJrvMQeKM
Okurların ilgisini çekebilecek bir karşılaşmaya değinelim. Muammer Aksoy, Zürih’te okurken, ilerde Enerji Bakanı olacak İhsan Topaloğlu ile tanışır ve dost olur. Daha sonra 1960’ların başında yabancı petrol şirketleriyle anlaşmazlıklar olduğunda Topaloğlu’nun hukuk desteği istem ve yönlendirmesi ile Aksoy, petrol ve giderek madenlerin sömürülmesi konularına girmiş oluverir. Hatta M. Aksoy bu konuda yayınlar (kitaplar ve makaleler) hazırlar. 1980’li yılların sonunda Türk Petrol Kanunu gündeme geldiğinde yasaya Aksoy’un çok sert eleştirileri olur. Örneğin M. Aksoy’un bu karşı çıkışı Gladio’nun hoşuna gitmemiş olabilir mi?
Okurlarımıza bu kitabı bulup okumalarını salık veriyorum. Bu kitap çalışmasında M. Aksoy, M. Kemal Atatürk’ün çeşitli zaman ve yerlerdeki ifadelerinden yararlanarak bağımsızlığa bütünsel yaklaşımını ele almış. Alt yapıda da (eşdeyişle iktisadî olarak) bağımsız........
© Tele1
visit website