Hikayenin özü?
İran; İsrail’in saldırılarına karşılık vermek amacıyla İsrail’e 300 kadar İHA, SİHA ve balistik füze fırlattı. O gün Nisan’ın 13. günüydü ve Yahudilerin dini tatil günü Cumartesi idi. Bazılarına göre 13 sayısı uğursuz kabul edilir ama İsrail 6 Ekim 1973’de Mısır ve Suriye savaşında ve Hamas militanlarının geçtiğimiz 7 Ekim’de yenildiğinde o günler de Cumartesi idi.
İsrailliler psikolojik travma yaşıyor. Yaşadıkları için de t’ü İran’a karşılık verilmemesini istiyor. Çünkü aralarında eski başbakanlardan Ehud Olmert ve Ehud Barak’ın da bulunduğu çok sayıda İsrailli dinsel yorumlarla İsrail’in sonunun yaklaştığını düşünüyor.
Peki Türkiye dahil bazı Arap ve Müslüman ülkelerde durum ne?
Bu ülkelerin yandaş medyalarında İran’ın İsrail saldırısıyla dalga geçen, küçümseyen ve her şeyin senaryo ve tezgah olduğunu söyleyen çok sayıda haber, yorum ve program görüyorum.
Utanç verici.
Adamlar neredeyse İsrail’i savunacak kadar ileri gidiyor.
Bazıları da İsrail’e akıl verecek kadar küstahlaşıyor ve İsrail’e ‘Şu Acemlere haddini bildirin’ tavsiyesinde bulunuyorlar.
Bunun bir tek nedeni var o da İran’ın Şii olması değil ABD işbirlikçisi olmamasıdır. ABD ve İsrail müttefiği olduğu yıllarda Şah’ın Şii olduğunu hiç kimse söylemiyordu bile.
Bunlar olurken İHH Başkanı Bülent Yıldırım’ın 14 Nisan 2018’de........
© Tele1
visit website