Emeklinin ölüm yılı
Diğer
30 Ocak 2024
Onu, ilaç almak için beklediğim eczanenin önünde, arabanın camından bakarken gördüm.
Bölünmüş yolun ortasında, otların arasındaydı. Eğilip kalkıyor, yerden bir şeyler alıyor, ara sıra başını kaldırıp etrafa bakınıyordu. Belindekini sonradan fark ettim. Avuçlarıyla otları yoluyor, kucağındaki torbaya dolduruyordu.
Dikkatle onu izlediğimi gören yanımdaki esnaf, merakımı anlamış olacak ki;
"Bizim Ramazan." dedi, "Emeklidir. Birkaç günde bir gelir, yol kenarlarında yetişen turp otlarını, ısırgan otlarını ve diğer yenilecek bitkileri toplar."
Ramazan'a bir kez daha baktım, arkasından bir kadın aynı hareketlerle onu izliyordu.
Esnaf devam etti:
"İnsanlar et yiyemeyince ot yemeye başladılar."
Emekliler...
13,5 milyon can; nefes alan, acıkan, canı yanan, evladını özleyen, torununu seven, aybaşını iple çeken, yaşıyormuş gibi yapan milyonlar...
Bir zamanlar sırtlarında bu ülkenin yükünü taşıyanlar.
Kimi öğretmen, kimi memur, kimi işçi ya da çiftçi; hekimi, teknisyeni, mühendisi olarak yıllar yılı çalışmış; ömrünce can vermiş, alın teri dökmüş, göz nurunu akıtmış; üretmiş, beslemiş, değer katmış, yetiştirmiş...
Şimdiyse değersizler.
Tam da, bundan böyle yaşamak zamanı dedikleri anda acımasız bir kapana sıkışıp kalmışlar.
Bir süredir siyasal İslamcı, vahşi bir kapitalizmin çarklarındalar. Yaşayacakları en güzel zamanları, yıllardır bekleyen umutları, ertelenmiş hayalleri bu kötücül çarkların dişlileri arasında acımasızca öğütülmekte.
Posası çoktan çıkartılmış, artık yok hükmündeler.
Devletin eli emeklinin boğazında; sıktıkça sıkıyor, sıktıkça sıkıyor, sıktıkça sıkıyor...
Nasıl olsa örgütsüzler, üretim dışı kalmışlar; nasıl olsa din sosuna batırılmış vaatlerle çoktan dumura uğratılmış düşleri, kolayca gözden çıkarılabilirler.
Nasıl olsa vicdanı yok sayıların, istatistikler iki dudak arasına sıkışmışlar.
Kanun hükmünde talimatlar, binlerce kez yinelenen vaatler, damardan verilen ayetler, hepsi hazırlar.
Tek bir düdük sesiyle emre amadeler.
Bakın, nasıl da koro halinde bağırıyorlar:
"Emekli et yerine ot yesin" diyorlar!
Emeklinin 26 yılda alacağı maaşı tek bir yılda huzur hakkı olarak cebe indiren şirket yöneticisi bürokrat bağırıyor; "Et yemesin, ot yesinler!"
Devletin tepesine çöreklenmiş üçer beşer maaşlı, hayır hasenatçı beyefendiler; belediye parasıyla Amerikalara, Avrupalara gidip, bedavadan ünvan peşinde koşan hanımefendiler avazları çıktığınca bağırıyor: "Et yemesin, ot........
© T24
visit website