İlk defa CHP seçmeni CHP'ye oy vermek istemiyor!
Diğer
16 Şubat 2024
Gelmekte olan felaketi çok önceden fark edenler, uzunca bir süre sık sık CHP eleştirisi yazdı. Ben de bunlardan biriydim. Her eleştiri yazısından sonra da "bu yaptığınız AK Parti'ye yarar" tepkileriyle, gemiye içten zarar vermekle suçlandım.
Oysa yaklaşık 22 yıldır AK Parti'ye bilerek veya bilmeyerek fayda sağlayanlar bizler değil muhalif partilerdi, buna da uyanalım artık lütfen!
Üstelik CHP özelinde konuşmaya devam edersek, o günlerde ortada hâlâ kurtarılacak bir parti vardı, şu anda ciddi bir siyasi partiden söz etmek dahi güç.
Özellikle de hızla yaklaşmakta olan yerel seçim çalışmalarını izlerken; partiden çok bölüşme, pazarlık ve ara buluculuk işleri yapan bir aracı kurum gibi görünüyorlar. Şimdilerde ben CHP'nin daha da kötü günlerini göreceğimizi düşünüyorum ne yazık ki.
Yani CHP hızla yere çakılıyor, fakat kendi farkında değil.
Veya böyle bir meseleleri, dertleri yok.
Ağızlarda bir "2028'e kadar bir daha seçim yok" lafı. Hani "AK Parti'nin eline düşerseniz dört yıl daha sürünürsünüz, yardım edemeyiz bakın" mesajı. E AK Parti'nin de "muhalefette kalırsanız sürünürsünüz" mesajı Cumhurbaşkanı düzeyinde dillendiriliyor, zaten ona da fazlasıyla vakıfız.
Vah halimize!
Sağımız solumuz tehdit!
Sağımız solumuz mecbur bırakılma!
Tehdit var, korkutma, dayatma var ama ortada siyaset yok.
Bakın açık konuşalım, Türkiye'de aktif olarak muhalefet yapan tüm partiler ve aday belirleme şekillerine baktığımızda ortada siyasete dair somut öğelere rastlamak güç.
Özetle, arsa pazarlığı yapar gibi bölgeler paylaşılıyor.
Herkes rantın peşinde görünüyor.
Herkes!
Ve bu o kadar yüzeyde yaşanıyor ki, fark edebilmek için uzmanlığa ihtiyaç yok!
Yani sorun asla CHP ile sınırlı değil.
Memlekette siyaset üreten, iş üreten, çözüm üreten muhalif siyasi parti yok gibi! Ya slogan atıyorlar, ya açıkta kalan ünlünün üzerine atlıyor, ya eş-dost-bizim oğlanı 'getiri olasılığı yüksek' yerlere yerleştiriyorlar ya da herkesle her tür pazarlığa oturuyorlar. Yeter ki 'rant bizim tarafta kalsın…'
Oysa bizlerin, yani özgürlüğünün, yaşamının, şehrinin, dokusunun, yaşam kalitesinin, yaşadığı şehirden alması gereken hizmetlerin, haklarının peşinde olan vatandaşın son derdi bile değil partilerin rantlarını devam ettirebilmeleri, ama vatandaşın beklentisiyle ilgilenen de yok!
Koca koca adamlar gizli kapaklı yürütmeye dahi ihtiyaç duymadan açıktan pazarlıklardalar.
Kaç seçmen kendi şehrinin, kendi belediyesinin adayından memnun, bir bakmak lazım. Ama ona da bakmaya lüzum görmüyorlar.
Çevrelerini sarmış bir kalabalık, o kalabalığın içinde gazeteciler de var........
© T24
visit website